Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Güvenlikten, tüketime, yaşamdan ölüme veri hayatımızın merkezinde.
İşte veriye erişme ve bunu saklama gayreti, yapay zeka ile beraber dünya ve insan için maliyeti daha yüksek bir eşiğe açılıyor: Nükleer enerji. Bu hafta veri depolama merkezlerinin ihtiyacı için büyük teknoloji firmalarının nükleer enerji yarışına mercek tutacağız.
Microsoft, Google ve Amazon, büyük ve küçük işletmelere bilgi işlem hizmetleri sağlayan veri merkezlerindeki patlamayı körüklemek için son zamanlarda nükleer enerji santrallerinin operatörleri ve geliştiricileriyle anlaşmalar yaptı. Bu ve diğer teknoloji şirketlerinin, sosyal medya, video akışı ve web aramaları gibi daha geleneksel teknoloji işlerinden çok daha fazla güç gerektiren yapay zekaya yaptıkları büyük yatırımlar talebi hızlandırıyor.
Microsoft, Pennsylvania’daki kapatılan Three Mile Island nükleer santralini yeniden canlandırmak için bir enerji şirketine ödeme yapmayı kabul etti. Geçen hafta Amazon ve Google yeni nesil küçük modüler reaktörlere odaklandıklarını açıkladılar. Bu teknoloji henüz başarılı bir şekilde ticarileştirilmedi ancak enerji uzmanları, ABD’nin 1950’lerden bu yana inşa ettiği büyük nükleer reaktörlerden daha ucuz ve daha kolay inşa edilebileceği kanaatinde.
Sık sık basında ABD’deki veri depolama merkezleri ve onların planlamaları gündeme gelse de ABD’nin adeta yeni bir rekabet mevzisi olarak “ulusal güvenliğe” dahil ettiği yapay zeka ve veri depolama konusundaki rakibi Çin de gerekli önlemleri almaya gayret ediyor. Çin şirketlerinin şimdilik atılımları perde gerisinde sürüyor.