‘Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir’… Yani, ‘iddia eden iddiasını kanıtlamak zorundadır‘… Bu sözler, Başbakan Tayyip Erdoğan’a ait. Erdoğan, geçen hafta İspanya Başbakanı Mariano Rajoy’la ortak basın toplantısında kendisine yolsuzluk soruşturmasına ilişkin soru soran Zaman muhabiri Ahmet Dönmez’i bu ifadeyle azarlamıştı.
‘O görüntüler oyun’
Ancak kendisi, Gezi eylemcilerine yönelik iddialarını hiçbir görsel veya yazılı kanıt göstermeden tekrarlamayı sürdürüyor. Başbakan en son, Gezi eylemleri sürecinde başörtülü bir kadının saldırıya uğradığı iddialarını boşa çıkaran ‘mobese’ görüntülerini ‘oyun’ diye niteledi. Dahası, ‘başörtülü kızlara saldırıda bira şişesi kullanıldığını‘ da öne sürdü…
Her şey açık net ortada!
Şişhane-Haliç Metro Geçiş Köprüsü-Yenikapı metro hattı açılış töreninde konuşan Erdoğan, “Bütün görüntüleri koyun bir kenara, bu bayanın çocuğuyla beraber aldığı darbeyle ilgili aldığı raporu ne yapacaksınız?” dedi. Erdoğan, “Her şey açık net ortada. O zaman savcının bütün tespitleri adli tıp raporu ortada. Şimdi siz bunu tersine çevirmek istiyorsunuz” sözleriyle, görüntüleri haberleştiren medyayı hedef aldı.
‘Bunun altında da boğulacaksınız’
Erdoğan, Hürriyet gazetesine adını anmadan çıkışarak, “Medya dünyasında amiral diye geçinenlere söylüyorum. Bugün attıkları başlığı özellikle hatırlatıyorum. Bunun altında da boğulacaksınız. Sizler adli tıp raporlarını nerenize saklayacak, nerenize koyacaksınız” dedi.
Bira şişesi-paralel yapı ortaklığı
Erdoğan’ın yeni bir iddiası da vardı: “Elinde bira şişesiyle başörtülü kızlarımıza saldıranlarla o malum paralel yapı birlikte hareket ediyor, bir arada operasyon yapmaya çalışıyorlar.” Başbakan, Gezi eylemleri sırasında kanıtlanamayan bayrak yakma iddiasını da uzun zaman sonra ilk kez yeniden gündeme getirdi: “Gezi olayları sırasında, Kadıköy’de bir duvara şunu yazdılar; “Zulüm 1453’de başladı”, Ankara’da bayrağımızı ateşe verdiler.”
O raporda hangi tespitler yer alıyor?
Erdoğan’ın, Kabataş görüntüleri iddiasına dayanak olarak gösterdiği Adli Tıp raporuysa dün Sol gazetesi tarafından yayımlandı. Raporun, 1 Haziran 2013’te gerçekleştiği iddia edilen saldırıdan dört gün sonra hazırlanmış olması dikkat çekti. Zehra Develioğlu’nun 5 Haziran 2013’te yapılan muayenesi sonucu Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi Adli Tıp bölümü tarafından hazırlanan raporda yer alan tespitler şu şekilde:
Sağ diz üst iç kısımda üç adet, iç alt kısımda bir adet, sol diz üst dış kısımda bir adet yaklaşık 1 ila 1 buçuk santimetre çapında mor renkli berelenme.
Bebekte sağ alt bacak iç alt kısımda üç santimetrelik sıyrık.