
SELİM BAŞARIR
iletisim@selimbasarir.org
Bir büyük grup ya da bir toplum, maddi ya da manevi yıkım yaratan bir büyük olay ya da yıkıcı olaylar serisi yaşadığında ya da bir saldırı altında olduğuna ikna edildiğinde bu durumdan kurtulabilmek için görkemli idealleri ve gerçek yaşam başarıları olan bir kişinin liderliğini kabule hazır hâle gelir.
Psikotravma yaşayan bir toplumun bireyleri öncelik sırasıyla hayatlarını, her çeşit maddi imkanlarını ve yaşam tarzlarını güvenceye alacak bir asgari güvenli yaşam zemini oluşturmak ister.
Yaşamında mücadeleciliği ve başarısyla tanınmış bir şahsiyetin, bu asgari zemin ihtiyacını doğru değerlendirip ulus olma sağduyusunu bir süredir etkin olarak kullanamaz duruma düşmüş bir topluma kendisini lider olarak takdim etmesi nispeten kolaydır.
Bir lider, tek başına değildir. En azından başlangıçta… Kendisiyle aynı fikirleri paylaştığına inandığı bir erkânı vardır. Toplumun yönetimine geçince hep birlikte ve inançları doğrultusunda bir onarım hareketi başlatırlar.
Eğer başlatılan bu onarım, toplumun tümünü kapsayıp demokratik katılımlarıyla süregidiyorsa, yaşananlar ve mevcut durumun gerçekleri konusunda toplum düzenli olarak bilgilendiriliyorsa, lider halkının arasına kolayca karışıp karşılıklı iletişim kurabiliyor, beğeni ve itirazları dinleyebiliyorsa, kısa bir zaman sonra psikotravma etkisi azalır. Toplumun temel güveni yerine gelmeye başlar ve ulusun sağduyusu ile lider arasında olumlu ve yapıcı bir bağ oluşur.
Eğer toplum, söz konusu onarım sürecinde karar mekanizmalarından uzakta tutulursa, lider ile toplumun tamamı arasında sık ve düzenli bir karşılıklı iletişim tesis edilmezse, lider toplumu duyamaz, dinleyemez hale gelirse, topluma eksik bilgiler iletilip gelecek hakkında sürekli bir belirsizlik duygusu yaşattırılırsa o toplumda temel güven azalır ve kaygılı, çökkün bir ruh hâli yaygınlaşır.
Böyle durumlarda bireylerin çoğu artık, insan olmaktan doğan evrensel haklarını talep edemez ve itiraz haklarını kullanamaz bir hâle indirgenir. Yapıcı, onarıcı toplum faaliyeti durur, hatta geri gider. Öncelik, her anlamda ‘hayatta kalmak’tadır…
Keza, liderleriyle aralarında âdeta bir paradoksal ‘karşılıklı yıkıcılık bağı’ oluşmuştur ve yavaş yavaş toplumun çoğunluğunda da her çeşit yıkıcı, saldırgan davranışların arttığı gözlemlenecektir…