Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
AKP’nin ne normalleşme politikası ne Esenyurt ne de Kılıçdaroğlu’na karşı başlatılan yargı darbesi bir işe yaramadı. Nakıs teşebbüs olarak kaldı. Kılıçdaroğlu’nun “Safları sıklaştıralım” çağrısı hem partisinde hem de toplumda karşılık buldu ve Ankara Adliyesi’nin önü miting meydanına döndü. Sizin anlayacağınız bu dava başlarına bela oldu. Erdoğan deyim yerindeyse belayı adeta satın aldı.
CHP’nin başta genel başkanı Özgür Özel, MYK üyeleri, PM üyeleri, grup başkanvekilleri, 11 büyük belediye başkanı, eski milletvekilleri ve belediye başkanları, Türkiye’nin dört bir yanından gelen partililer Saray’a “Saflarımızı sıklaştırdık” mesajını güçlü bir şekilde iletmiş oldu.
Adliye önünde sadece CHP’liler yoktu. Ülkücü, merkez sağcı ve mütedeyyin kitlelerden tanınmış isimler de Kılıçdaroğlu’na destek, Saray’a meydan okumak için kol kola girerek saftaki yerlerini almışlardı. Demek ki Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Siyaset yapanlar örnek alırsa onların sonu da bu eski genel başkan gibi olur. Siyasetçilerimiz için ibret vesikasıdır” sözleri de bir işe yaramamış. Ters etki yaratmış.
Oysa Saray’ın beklediği tablo; CHP’den Kılıçdaroğlu’na yandaş bir avuç milletvekili ile partili duruşmaya gelecek, Kılıçdaroğlu ve onunla yürüyenler ile diğerleri ayrışacak, erken bir hesaplaşma yaşanacaktı.
Ama bu hamleyi önce “Safları sıklaştıralım” çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, ardından “Yanındayım” mesajı veren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve ardından da CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile genel merkez yönetimi boşa çıkardı.