Merkez Bankası (MB) Türk Lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerine başlanmasına karar verdi. MB’nin iki hedefi, spekülatif alımların bir kısmını engellemek ve reel sektörün kur riskini sınırlamak.

Fotoğraf: DHA
Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada ‘2017 yıl sonuna kadar vadeli döviz satım pozisyon tutarının en fazla üç milyar dolar olmasının planlandığı, 2018 yılında gerçekleştirilecek ihalelere ilişkin takvimin kamuoyuyla ayrıca paylaşılacağı’ belirtildi.
TCMB Başkan Yardımcısı Erkan Kilimci, reel sektörün kur riskine karşı yeni bir ürünün uygulamaya gireceğini açıklamıştı.
Yeni uygulamaya göre, işlemlerde vadeli olarak belirlenen döviz kuru ile vade tarihindeki döviz kuru arasındaki fark, Türk Lirası olarak el değiştirecek.
Bu şekilde, reel sektörün kur riski yönetimine katkı sağlanması hedefleniyor. Bu yapılırken Merkez Bankası’nın rezervleri de etkilenmeyecek.
Bu işlemler ihale yoluyla döviz piyasası üyesi bankalar üzerinden yapılacak.
Döviz kurunun, vadeli işlemle belirlenen vadede daha yüksek bir seviyede olması durumunda oluşacak zarar Merkez Bankası tarafından üstlenilecek. Söz konusu zararın, Merkez Bankası’nın rezervleri ve karlı işlemleri dikkate alındığında çok önemli bir tutar olmayacağı tahmin ediliyor.

Fotoğraf: Reuters
Yeni uygulamayla ilgili Dünya gazetesine konuşan bir bankacı MB’nin amacının rezerv harcamadan kurda oynaklığı azaltmak olduğuna işaret etti.
Bankacı, “Merkez Bankası, bankalara piyasadan talebi topla, Londra’ya gitme, bana gel diyor” diyerek bankaların her durumda aracı olduğuna değindi.
Bir başka bankacı ise ağustos sonu itibariyle 212 milyar dolar gibi yüklü bir döviz açık pozisyonu bulunan özel sektörün, kur riskini daha likit bir piyasada, daha iyi fiyatla yönetmesinin mümkün olacağına aktardı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün MB’nin faiz politikasını bir kez daha eleştirmişti. “Ekonomide de açık bir operasyonla karşı karşıya olduğumuz aşikardır” diyen Erdoğan şöyle devam etmişti: “Faizin sebep enflasyonun netice olduğu kanaatindeyim. Bu konuda beni anlamayanlar er veya geç anlayacaklar. Enflasyon, yok hıyarmış yok salataymış bunlardan kaynaklanan bir şey değil. Ana sebep faizdir, faiz. Bunu öğreneceksiniz.”

Fotoğraf: Reuters
MB’nin yeni uygulamasını BloombergHT’ye değerlendiren İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin, bunun faiz politikasını ikame edici değil, destekleyici bir araç olduğunu kaydetti.
TL uzlaşmalı vadeli döviz işlemleriyle ilgili açıklama yapılmasının ardından piyasada faiz artırım beklentisinin azaldığını belirten Sezgin, şunları kaydetti: “Fiili olarak döviz satım kontratlarının ihaleleri başladığında, oluşacak piyasa etkisiyle daha net bir değerlendirme yapılabilecektir. Bununla birlikte enflasyonun temel eğilimine dair dinamikler para politikasının temkinli bir yaklaşımda olmasını gerektirmektedir. Vadeli döviz işlemlerinin faiz politikasını ikame edici değil, destekleyici bir araç olarak kullanılacağını düşünüyoruz.”