Merkez Bankası (MB), faiz oranını değişikliğe gitmeyerek yüzde 8,5’te sabit bıraktı.
Merkez Bankası yüksek enflasyona rağmen giriştiği 500 baz puanlık son faiz indirim döngüsünü kasımda tamamlamış, aralık ve ocaktaki toplantılarda politika faizini beklentilere paralel yüzde 9’da sabit tutmuştu.
Ancak Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomiye etkilerini sınırlamak için Merkez Bankası’nın politika faizinde indirime gitmesi beklentisi ortaya çıkmıştı.
MB, şubatta faizi 50 baz puan daha indirerek yüzde 8,5’e çekmişti. Para Piyasası Kurulu, bu düzeyin deprem sonrası toplarlanma ortamı için yeterli olacağını savunarak oranı geçen ay sabit tutmuştu.
MB, faizi bu ay da yüzde 8,5’te sabit tuttu.
MB’nin açıklamasında şunlar kaydedildi:
* Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlanmakla birlikte, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması deprem sonrasında daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Kurul, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir. Depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkileri yakından takip edilecektir.
* MB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. MB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.