Ancak, daha önce de birkaç kez ifade ettiğim gibi, AKP iktidarı Cumhuriyeti yıktı yıkmasına, ama yerine henüz kendi rejimini tam olarak kuramadı. Anayasası fiilen askıya alınmış, mahkemelerine güvenilmeyen, yasalarına uyulmayan bir ülke yarattı. Derinleşen toplumsal ve siyasal krizin ve gerilimin temelinde yatan en önemli nedeni de bu boşlukta kalma hali, hukuksuz fiili rejim durumu oluşturdu.
Şurası açık ki; AKP’yi iktidara taşıyan bütün iç dinamikler değişti. Neredeyse toplumun bütün kesimleriyle çatışan AKP iktidarı artık toplumsal rıza üretemez hale geldi. Parti, kendi çekirdek tabanına doğru durdurulamaz daralma sürecine girdi. Bu nedenle, iktidarını sürdürebilmek için toplumu bölme ve ideolojik-kültürel bir saflaşma yaratmaktan başka bir yolu kalmadı. Zaten bu amaçla Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı etkin bir şekilde kullanmaya, yeniden din üzerinden bir çatışma ekseni kurmaya yöneldi.