Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nin “Toplantı ve Gösteri Hakkı İzleme Raporu”, Türkiye’de 15 ayda 264 barışçı gösteriye müdahale edildiğini ortaya koyuyor.
“Müdahale” dediysem, “Durun arkadaşlar, yapmayın” şeklinde bir müdahale değil bu.
Biber gazı ve tazyikli su eşliğinde, polis copuyla müdahaleden söz ediyoruz. Kalkanla itme, yere düşeni tekmeleme de var tabii.
Müdahale edilen gösterilerin 160’ı basın açıklaması, oturma eylemi, gösteri yürüyüşü. 28’i kutlama, 16’sı anma, sekizi stant açma, bildiri dağıtma, çadır kurma, beşi karşıt gösteriler ve beşi de diğer gösterilerdi.
32 etkinlik müdahaleye rağmen gerçekleştirildi, 183’ü ise yapılamadı.
Bu araştırmanın referandum nedeniyle düzenlenen ve seçmeni “hayır” demeye yönlendiren toplantı ve gösterileri kapsamadığını da belirteyim.
“Hayır” toplantılarına müdahale ve engelleme de şimdiden 100’ü geçmiş bulunuyor.
İstiyorlar ki referandum kampanyaları “tek kale maç” olsun, top da hep onlarda kalsın.
Propaganda konuşmalarına bazı Avrupa ülkeleri, Avrupa değerlerini hiçe sayarak engel olunca buna faşizm adını veriyorsak, bizim memleketteki engellemelere ne isim vermeliyiz?