Cumhurbaşkanı, bir yandan “80 milyon insanın tamamına ulaşmayı” hedefliyor, diğer yandan “medyadan sinemaya, bilim teknolojiden hukuka kadar pek çok alanda” başarılı olmuş kişileri “ülkesine ve milletine yabancı zihniyet” olarak ötekileştiriyor.
Önce şunu söylemeliyim ki İslamcı kadrolar içinde de yüksek entelektüel birikime sahip, yaratıcı kişiler var.
Ama belli ki Cumhurbaşkanı’na bu yetmiyor, hepsini istiyor.
O vakit şunu hatırlatmak isterim: Acaba, bunun nedeni İslamcı ideolojinin dayattığı biat kültürü ile sorgulamayı, tartışmayı erdem kabul eden evrensel kültür arasındaki fark olmasın?
Cumhurbaşkanı, “elindeki böyle imkânlara rağmen”, “sosyal ve kültürel iktidarı” ele geçiremediği için hayıflanıyor.
Buna hayıflanmak yerine sevinmeli, demek ki bu ülkede iktidar nimetlerine sırtını kolayca çevirebilecek, elinin tersiyle itebilecek karakterde kültür, bilim insanları var.