Bu yazıyı yazdığım saatte henüz TBMM’deki ‘Yüce Divan’ oylaması başlamamıştı. Gün boyunca haber kanallarındaki alt yazılarda “Dört Bakan Yüce Divan’a gidecek mi” diye sorulduğunu gördüm.
…Merak edilen konu, 53 AKP’linin, ‘tam kadro’ Meclis’e gelmeyi bile başarıp başaramayacağı belli olmayan muhalefet ile birlikte oy verip vermeyeceğiydi.
Her ikisinin de olmayacak duaya amin demek anlamına geleceğini bilmek için memleketin siyasi iklimini teneffüs etmek yeterliydi oysa. Ne bütün muhalefet eksiksiz Meclis’e gelmeyi başarabilirdi, ne de AKP’den böyle bir ‘fire’ çıkardı!
Onun için bu yazıyı sonradan değiştirmeyeceğim. Muhalefet beni utandırırsa da, AKP’liler son anda ‘koltuk’ yerine ‘vicdan’ı tercih etseler de değiştirmemek üzere yazdım. Eğer yanılırsam, bundan sonraki siyasi değerlendirmelerime kuşkuyla bakabilir ve bu yanılgımı yüzüme vurabilirsiniz.