23 Eylül 2021’de bu kez anayasa da yok sayılarak laik bir devlette “nas” devreye sokuldu ve enflasyon yükselirken bütün literatüre kafa atılarak faiz indirimine gidildi.
Ekonomi ve hukukun belinin kırılması sonucu işler çığırından çıktı.
“2021 yılı Aralık ayında TCMB tarafından doların yükselişinin kontrol altına alınması için alınan tedbirler yeterli gelmediği için Hazine tarafından ödemesi yapılan Kur Korumalı Mevduat isimli sistem getirildi.”
Kur korumalı mevduat neydi:
“KKM çerçevesinde gerçek kişiler, döviz mevduatlarını bozdurarak ya da mevcut TL mevduatlarını kullanarak varlıklarını vadeli KKM hesabına yatırmaları halinde TL mevduatlarını döviz alış kuru üzerinden dövize sabitleme, böylece kur artışı nedeniyle oluşabilecek zararlardan korunma olanağı elde etmektedir.”
Bu ne demek?
Parası olanlar, parası olmayanların vergilerinden büyük bir servet transferi daha yaptı demek.
Bu vahşi sermaye transferinin bugünkü maliyeti ne?
“2023’te Merkez Bankasınca KKM’ye yapılan net ödemenin belli olmasıyla bu tutar daha kesin şekilde hesaplanabilecek ancak görünen, 2022 ve 2023’te Hazine ve Merkez Bankası’nın toplamda 47.8 milyar dolar dolayında bir ödeme yaptığı ortaya çıkıyor.”
Önce “nas” denilerek anayasa ve iktisat bilimi katledildi… Arkasından Kur Korumalı Mevduat gibi bir vahşet yaratıldı…
Ve bu KKM sayesinde yaklaşık 48 milyar dolar birilerinin hesaplarına aktarıldı.
Kur Korumalı Mevduat “sisteminin” Türkiye halkına bedeli bu oldu.
Üstelik sadece şu anki bedel bu…
Hesap daha da netleşince bedel artacak.
Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir soygun da denebilir.
Bunların sonucu bugün Türkiye nüfusunun en zengin yüzde 1’i servetin yüzde 40’ına sahip.
Bu kadar soyguna dağ dayanmaz.
Para bitti.
Hukuk zaten ortadan kalkmıştı… Hukukun Üstünlüğü sıralamasında Türkiye 173 ülke arasında 148 sırada.
Basın Özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında ise 158 sırada.
Açlık sınırı, yoksulluk sınırı… İşsizlik, enflasyon….
Kısacası, dibe vurduk.