Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
AKP’li Hüseyin Yayman, 2011 yılında SETA’dan yayınlanan “ŞARK MESELESİNDEN DEMOKRATİK AÇILIMA TÜRKİYE’NİN KÜRT SORUNU HAFIZASI” başlıklı çalışmada şunları söylüyordu:
“Sonuç olarak geldiğimiz noktada Kürt meselesi kritik bir eşiğe dayanmış durumdadır. Bu meselede söylenmemiş bir söz, önerilmemiş bir talep, yapılmamış bir toplantı kalmamıştır.
Partilerden sivil toplum örgütlerine, devlet adamlarından, askerlere birçok kurum, problemin çözümü konusunda yüzlerce öneri dile getirmiştir. Türkiye problemin çözümüyle ilgili her türlü ikincil adımları atmış; ancak bir türlü politik kararlılık gösterip nihai adımı atamamıştır. Cumhurbaşkanı Gül’ün de belirttiği gibi Türkiye ya kendi sorunu olan bu meseleyi çözecek ya da sorun başkaları tarafından çözülecektir.
Kürt meselesi, zamanında atılmayan adımlarla kendi mecrasından çıkarak Türkiye’nin kendisiyle imtihanına dönüşmüş durumdadır.
Geldiğimiz kritik eşikte Türkiye ya büyük devlet gibi davranarak bu meselesini çözecek ya da çok daha büyük sorunlarla yüz yüze kalacaktır.”
Çalışmada çok önemli bir tespit var:
“Türkiye problemin çözümüyle ilgili her türlü ikincil adımları atmış…. Ancak bir türlü politik kararlılık gösterip nihai adımı atamamıştır.”
Nihai adım ne?
Hukuk, demokrasi, temel hak ve özgürlükler.
Nihai olarak bu adımlardan uzaklaşmaktayız…