Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş ‘İsrail tehdidi’ oturumunu başlattı. Kurtulmuş açılış konuşmasında “Hala bazı ülkelerin İsrail’in saldırgan tavrına karşı sınırsız destek verdiğini görmek hepimizi yaralıyor” dedi.
Meclis başkanın konuşmasından sonra kapalı oturuma geçildi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İsrail’in Lübnan’daki saldırılarına değinerek “Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır. İsrail saldırganlığı Türkiye’yi de içine almaktadır. Vatanımız, milletimiz, bağımsızlığımız için bu devlet terörüne elimizdeki her imkanla karşı duracağız” demişti.
Bunun üzerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel şöyle konuşmuştu: “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin derhal bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de yaşanacaklar noktasında tüm bilinmezlikleri ortaya çıkaracak, tüm spekülasyonları ortadan kaldıracak şekilde bilgilendirme yapmalarını diliyoruz.”
Kurtulmuş, canlı yayına katıldığı bir programda 8 Ekim’de Meclis’te konuyla ilgili kapalı oturum yapılacağını duyurmuştu.
TBMM Genel Kurulu, İsrail gündemiyle toplandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler tarafından İsrail’in saldırıları ve Orta Doğu’daki gelişmeler konusunda bilgilendirme yapılacak..
Kurtulmuş, açılış konuşmasında şunları dedi:
“İsrail’in işgal planları sadece geçen yıl başlamış değildir. Esasında geçtiğimiz yıldan itibaren devam eden ve nerede duracağı belli olmayan bu sürecin, devam eden tarihsel bir sürecin üçüncü halkası olduğunu belirtmek isterim. 1917’de başlayan bu süreç, savaşlarla çatışmalarla birlikte İsrail her gün her ay adım adım ilerleyerek Filistin topraklarının büyük bir kısmını işgal projesini sürdürdü.
Irak’ın Suriye’nin Sudan’ın Libya’nın durumu ortadadır. Ortadoğu ülkelerini ve halklarını tamamen bölünmüşlük içine sevk etti ve maalesef 20 yıl gibi kısa bir sürede 2023’ün Ekim ayına gelindi. 2023’ün Ekim ayında İsrail bölgeye bütün gücüyle abanmaya başladı. Ortaya konulan insanlık suçları, insanlık tarihinde ortaya konulmuş en kanlı insanlık suçlarıdır. 2023’le birlikte başlayan süreçte İsrail bölge ülkelerini bölünmüş şekilde bulmuşken bazı dostlarını da yanında bulmuşken, son vuruşu, altın vuruşu gerçekleştirmek istiyor. İsrail’in maalesef adım adım işgal planlarını gerçekleştirmekte olduğu, yakmış olduğu ateş çemberinin ateş çukuruna dönüştürüldüğü aşikardır.
Milli güvenlik sorunu olarak gördüğümüz İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikalarına karşı TBMM olarak birlik beraberlik içinde emin adımlarla ilerlemeliyiz. Mesela Türkiye açısından da hassas bir noktadadır. İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikaları, Lübnan’a yapmış olduğu saldırılar sonrası tavrının daha da azgınlaşacağı ortamda bizim TBMM’de birlik, beraberlik içinde emin adımlarla ilerlememiz gerekir.
Bugünkü bilgilendirme toplantımızda birlik ve beraberlik toplantımızda ülke olarak nasıl bu tehlikelerden uzak duracağımızı, nasıl mücadele edileceğini bir kere daha konuşacağız.
Milli güvenlik sorunu olarak gördüğümüz İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikalarına karşı TBMM olarak birlik beraberlik içinde emin adımlarla ilerlemeliyiz. Mesela Türkiye açısından da hassas bir noktadadır. İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikaları, Lübnan’a yapmış olduğu saldırılar sonrası tavrının daha da azgınlaşacağı ortamda bizim TBMM’de birlik, beraberlik içinde emin adımlarla ilerlememiz gerekir.
Bugünkü bilgilendirme toplantımızda birlik ve beraberlik toplantımızda ülke olarak nasıl bu tehlikelerden uzak duracağımızı, nasıl mücadele edileceğini bir kere daha konuşacağız.
Bu kadar çok insan öldürülmüşken, Gazze’de bir yıldır katledilen insanların sağlıklı bir istatistik verisi bile yokken, hala bazı ülkelerin İsrail’in saldırgan tavrına karşı sınırsız destek verdiğini görmek hepimizi yaralıyor. Böylesine bir insanlık suçuna rağmen birileri hala ölçülü bir cevaptan bahsediyorsa birileri buradaki ateşin büyümesi için yeşil ışık vermektir.
Bütün bu meseleleri tamamıyla rasyonel planda, ülkemizin menfaatlerini düşünecek şekilde bugün burada konuşacağız. Bölgedeki bu ateşin söndürülmesi için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz.”
Kurtulmuş’un konuşmasından sonra kapalı oturuma geçildi.