Türkiye, uluslararası kamuoyunda otoriterleşme, muhalif kesimlerin susturulması ve insan hakları ihlalleriyle gündeme gelirken, Meclis Başkanı İsmail Kahraman ‘bambaşka’ bir tablo çizdi: “Dünya, Türkiye’nin önderliğini bekliyor.”
Bir bizim haberimiz yokmuş
Dindar bir anayasa hazırlanması gerektiğini söylemesiyle Türkiye’de yıllar sonra laiklik tartışmalarının yeniden alevlenmesine neden olan Kahraman, son çıkışıyla milliyetçi söylemin de ‘sınırlarını zorladı’.
Cihan’da yer alan habere göre Kurucular Kurulu Başkanı olduğu Birlik Vakfı’nda konuşan Kahraman, “Türkiyemiz büyük misyona sahip. Biz 800 bin ya da 776 bin kilometrekare değiliz. Bizim siyasi hudutlarımız belirli hudutlarla ifade ediliyor ama bizim gönül hudutlarımız, bir gönül coğrafyamız var. Bütün dünya bizim önderliğimizi bekliyor” diye konuştu.
Türkiye’nin itibarının ‘fevkalade’ olduğunu savunan Kahraman, “Bendeniz Yeni Zelanda’ya gittim. 116 bin kilometre mesafe ve Türkiye orada. Ümit orada. İslam merkezi Suriyeli, Gazzeli, Sudanlı Müslümanlar var. Cumhurbaşkanımızın duvarda resmi var. Dışarıda öyle bir itibarımız var ki fevkalade ve Türkiye’yi santimetre santimetre, adım adım takip ediyorlar” dedi.
Türkiye’nin geliştiğini savunan Kahraman, ‘dış mihrak’ temasını eksik etmeyerek, “Türkiye geliştikçe de sıkıntılarını çoğaltanlar var. Tabii ‘Türkiye büyüyor, büyümesin. Türkiye’yi önder bekleyen bir dünya var, ümitleri boşa gitsin’ diyenler var” ifadelerini kullandı.
Diğer bayrakları ‘pijama’ya benzetti
Kahraman, hayli ‘iyimser’ konuşmasına şöyle devam etti: “Biz kendimize güveneceğiz, söylenenlere kanmayacağız. Allah rahmet eylesin şehitlerimize. Bu bayrak için kanlarını, canlarını veriyorlar. Buradaki kırmızı renkte nicelerimizin dedelerinin kanı vardır, onlara müteşekkiriz. Benim bir dedem Yemen’de birisi Kafkasya’da, dayım da Sarıkamış’ta şehit. Oradaki kırmızı kan damlalarında benim de ceddim var. Bizim bayrağımıza renk veren Allah. Bazı bayraklardaki pijamaya benzemiyor bakın şuraya maşallah. Ayınla yıldızına kurban. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilal, Allah Allah.”
Kahraman’ın sitemiyse, Türkiye’nin ‘kendi büyüklüğü’nün farkında olmaması oldu: “Biz büyüklüğümüzün niye farkında değiliz ya Rabbi? Biz niye biz değiliz? Kendimiz olalım kendimiz. Biziz. Senelerce boşa avare kasnak gibi zaman kaybettik. Tarihimize, ruh kökümüze, manevi liderlerimize sahip çıkalım. İftarlar doldu şimdi sahura çağırıyorlar. Diri ve canlı bir hava var Türkiyemizde. Bu bizi daha ötelere götürecek inşallah.”