Terör yöntem değiştirdi, yeni bir strateji benimsedi diyelim. Peki, onunla ‘mücadele eden’ iktidar cephesinde değişen ne?
Lanetleme, “Yıldıramaz” açıklamaları, “Sonu geliyor” nutukları. Ha, bir de Başbakan Yıldırım’ın, her zamanki söylemine yaptığı ek var: “Terörden korkmayacağız. Terörü korkutacağız!”
Dış güçler ve onların taşeronu terör örgütlerinin toptan saldırısı ile karşı karşıyayız belki, ama içeride o saldırılara zemin teşkil eden, onların serpilip gelişmesini sağlayan atmosferi ne yapmalı?
İçine düştüğümüz dehşet sarmalından onun beslendiği atmosferi ortadan kaldırmadan, hamasi söylemi tekrarlayarak çıkmanın imkânı yok. Memlekette IŞİD’e yüzde 14 destek olduğunu gösteren araştırmalar var! Çareyi kucaklaşmada gösteren iktidar, hızlanan beyin göçünün farkında değil mi? Eğitimli insanlarınız kaçıyor, üstelik ekonomik nedenlerle değil; IŞİD’in destek bulduğu atmosferden kaçıyorlar.
“Terörü korkuturuz” belki, ama ancak gerçek bir toplumsal dayanışma, demokrasi ve ‘laik aklın eşsiz birikimi’ ile birbirimize sarılırsak…