İstanbul’un oksijen ve su kaynağı Kuzey Ormanları’nın, 3’üncü havalimanı projesi kapsamında, rant uğruna yağmasına dur demek için, İstanbullular sokağa çıktı.
‘Söz, bu projeyi durdurcağız’
Kuzey Ormanları Savunması ve Beşiktaş Forumları’nın öncülüğünde bir grup insan Beşiktaş Abbasağa Parkı’ndan Balmumcu’daki Sabah-ATV binasına yürüdü.
Bina önünde yapılan açıklamada, “ATV-Sabah emlak reklam ofisinin önünde, İstanbul halkına söz veriyoruz: Kuzey İstanbul’un ormanlarına, su havzalarına, yaban hayvanlarına, tarım alanlarına, köylerine sahip çıkmaya devam edeceğiz; bu cinayet projelerini durduracağız” denildi.
3’üncü havalimanı projesini üstlenen Cengiz İnşaat, Kolin İnşaat, Limak İnşaat, Kalyon İnşaat ve Mapa İnşaat’ın, aynı zamanda Sabah-ATV’nin şaibeli satışında da adlarının geçmesi nedeniyle, 15.00’da Abbasağa Parkı’nda kent hakkını savunmak için buluşan İstanbullular, buradan Balmumcu’daki Sabah-ATV binasına yürüdü.
Yürüyüşte, “İstanbul’u sata sata kalmadı kalmadı, Topbaş paraya doymadı doymadı! Ooo ran-tiye ran-tiye” “Sermaye defol İstanbul bizimdir!” sloganları atılırken, çevredekiler yürüyüşe alkışlarla destek verdi.
Yurttaşlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önünden geçerken “İşte burası hırsız yuvası!” diye bağırdılar.
Yürüyüşü tamamlayarak Sabah-ATV binası önüne gelen kitlenin açıklaması öncesi polis, bina önüne barikat kurdu.
Kuzey Ormanları Savunması adına Sabah-ATV binası önünde yapılan açıklama şöyle:
Merkezinde Kuzey istanbul’daki mega yağma projelerinin bulunduğu büyük yolsuzluk skandalı, halkın adalete zerre kadar inanacının kalmamasıyla sonuçlanırken , iktidarın yolsuzluk suçlarını soruşturmak yerine, 3. Rant Köprüsünün yükselen ayakalrıyla övündüğü; adalet isteyenleri “vatan hainliğiyle” suçladığı bir ülkede yaşıyoruz.
İktidarı ve bu kenti yönetenleri uyarıyoruz: 3. Havalimanı, Kanal İstanbul, Yeni İstanbul projeleri, halka, doğaya, adalete ve tarihe karşı işlenmiş büyük suçlardır. Altında hala bu kentin belediye başkanı olduğunu iddia eden Kadir Topbaş’ın imzası olan, “İstanbul Anayasası” dedikleri, 2009 tarihli İstanbul Çevre Düzeni Planı, İstanbul’un kuzeyinin mutlak korunması gereken doğal bir ekolojik koridor olduğunu kayıt altına almışken, bu bölgeyi topyekun imha edecek projeleri yürürlüğe koyanlar, bugün bu hukuksuzluğa devam etseler de, halkın vicdanında hüküm giymişlerdir.
İktidarı ve bu kenti yönetenleri uyarıyoruz. 3. Köprü cinayetine eklenmekte olan hukuk dışı 3. Havalimanı projesi, büyük bir şaibeye dönüşmüştür. Yolsuzlukları etrafa saçılan; marifetleri kendi ağızlarından dökülen, “bu milletin…” diye başlayan galiz ifadelerle itiraf eden Limak, Kolin, Cengiz, MA-PA, ve Kalyon Grup tarafından oluşturulan konsorsiyumun kendisi; katliamı planlayan yetkililerle birlikte, İstanbul’un sonunu getirecek kentsel ve doğal yıkımın altında kalacaktır.
Bizler, İstanbul’u ve doğayı savunanlar; bu katliamın tanıkları olarak, İstanbul’un kuzeyinin yok edilmesine seyirci kalmıyoruz. İlan ediyoruz: Madem ki adaletsizlik kol geziyor, bizler İstanbul halkı olarak, bu projelerle Kuzey ormanlarını, Kuzey orman köylerini ve kentimizi yağmalamakta ortaklaşan Cengiz, Kalyon, Limak, Ma-Pa, Kolin grubunun suçlarına izin vermeyeceğiz; her yerde peşlerinde olacağız. 3 Havalimanı projesinin şaibeleri içinde, görünüşte Kalyon grubu, ancak gerçekte konsorsiyumun tamama tarafından “banka kredili havuz” usulüyle satın alınan ve basın meslek etiğinin yüz karalarından biri olan ATV-Sabah emlak reklam ofisinin önünde, İstanbul halkına söz veriyoruz: Kuzey İstanbul’un ormanlarına, su havzalarına, yaban hayvanlarına, tarım alanlarına, köylerine sahip çıkmaya devam edeceğiz; bu cinayet projelerini durduracağız