Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, cinsel istismar vakalarında failin mağdurla evlenmeyi kabul etmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair tasarının yarınki oylamada geri çekilip çekilmeyeceğine ilişkin sorulara yanıt vermekte zorlandı.
Önergenin ele alınacağının bilindiği bakanlar kurulunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, istismar tasarısına gelen yoğun tepkileri hatırlatan bir gazeteciye önce şu yanıtı verdi: “Burada sivil toplum kuruluşlarımızın, milletvekillerinin değerlendirmelerini başbakanımız başta olmak üzere titizlikle gözden geçiriyoruz. Yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırmak lazım. Bu tasarı, fiili uygulamadan, törelerden kaynaklanan gerekçelerle gündeme getirilmiştir. Tecavüz suçlarını kapsamayacaktır. Muhalefet partilerinin başka teklifleri varsa açık olduğumuzu ifade ediyoruz. Başka bir teklifleri varsa değerlendirmeye hazır olduğumuzu ifade ederiz.”
‘Teklif gelsin’
Ancak bir diğer gazetecinin muhalefet partilerinden teklif gelmemesi durumunda önergenin mevcut haliyle yasalaşıp yasalaşmayacağını ısrarla sorması üzerine Kurtulmuş şunları söyledi, “Zaten şu anki haliyle 16 Kasım 2016’dan, o tarihten önceki durumu ilgilendiriyor. Af değildir. Bu hukuki bir düzenlemedir. Somut teklif üzerinden konuşalım. Çok net söylediğimi düşünüyorum. Ortada parlamentoya gelen tekliften başka teklif yok. CHP ve MHP’nin kendi teklifini getirmesinin en doğru yol olduğunu sanıyoruz. STK’ların teklifleri bizde saklı zaten. Ama muhalefetin getireceklerini de görmek istiyoruz. Bazı eleştiriler var. Bu eleştirileri yapanların kendi tekliflerini getirmeleri sorumlulukları değil midir?”
Bir yandan önergeyi geri çekmeyeceklerinin sinyalini veren Kurtulmuş, yine de ‘diyalog zeminini işaret ettikleri’ni savundu.
Son olarak AKP Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, yarın Meclis’te nihai oylamasının yapılacağını söylediği cinsel istismar önergesinde hiçbir değişiklik olmayacağını ifade etmiş, CHP’ye kendi önergesini sunma çağrısı da yapmıştı. Elitaş’tan kısa süre önce konuşan söz konusu önergenin sahibi AKP Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ise gerektiği takdirde değişiklik yapılabileceğini söylemişti.
Ne olmuştu?
Cuma gecesi AKP’li vekillerin Meclis’e getirdiği ve salı günü tekrar görüşülecek önergede şu ifadelere yer verilmişti: “(2) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkıdaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir.”
Kadın örgütleri karşı çıkıyor
AKP’lilerin ‘toplumun kanayan yarasına çözüm olacağı’nı savunduğu önergeye kadın örgütleri tek ses halinde karşı çıkıyor.
83 kadın örgütü, Meclis’e sunulan önerge için “Kadın ve çocuklara ‘tecavüz hakkı’verecek hiçbir yasayı kabul etmeyeceğiz!” derken, iktidarın kadın ve aile politikalarıyla yakınlığıyla bilinen Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) de tasarıya çekincelerini sundu.
KADEM, tasarının diğer kadın örgütlerinin de belirttiği üzere istismar faillerinin cezasız kalmasının önünü açacağını belirtti: “Tasarının, en önemli çıkmazlarından biri cebir, tehdit ve iradeyi etkileyen hususların tespitinin son derece zor olduğudur. Kaldı ki cebir ve tehdit olmasa bile küçük yaşta bir kız çocuğunun ‘kendi iradesi’ nasıl tespit edilecektir? Bu konunun da ayrıca değerlendirilmesi gerekir.”
Başbakan: ‘Tecavüze af’ değil
Başbakan Binali Yıldırım ilk açıklamasında, önergenin ‘tecavüze af’ anlamına gelmediğini savunarak, tepkileri ‘CHP’nin saptırması’ diye nitelemişti. Ancak Yıldırım daha sonra teklifin muhalefetle tekrar görüşülmesi için partisine talimat vermişti.
Adalet Bakanı Bozdağ da, tasarının cinsel istismar suçlularının tamamını kapsamadığında ısrar etmişti.
Birçok hukukçunun ortak kanaati, önergenin bu haliyle yasalaşması durumunda, istismara uğrayan çocukların zorla evlendirilmesinin önünün açılacağı yönünde.