83 kadın örgütü, cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Meclis’e sunulan önerge için “Kadın ve çocuklara ‘tecavüz hakkı’ verecek hiçbir yasayı kabul etmeyeceğiz!” dedi.
‘Yasal zemin’ hazırlanıyor
Bianet’te yer alan habere göre, kadın örgütleri, hükümetin TCK Madde 103’ün düzenlemesiyle de cinsel ilişkiye rıza yaşını 12’ye indirmek istediğini de hatırlattı.
Kadın örgütleri, bu iki yasa değişikliğiyle ortaya çıkan tabloyu şöyle özetledi: “Cinsel ilişkiye rıza yaşının 15’ten 12’ye indirilmesi anlamına gelecek 103. madde değişikliği, süren ceza davalarındaki ve bundan sonra gerçekleşecek istismarlardaki failleri korumaya hizmet ediyor. 17 Kasım gecesi sunulan önerge cinsel istismar faillerine geriye dönük ceza affı getiriliyor. Önerge geçmiş cinsel suçları aklayarak, çocuk istismarcılarını affetmeyi hedefliyor. Bundan böyle Türkiye’de kız çocuklarının 12 yaşından itibaren cinsel saldırıya ve zorla evlilik şiddetine maruz bırakılmasının ‘yasal zemini’ hazırlanıyor.”
‘Evet diyenler geri adım atmalı’
Açıklamaya şöyle devam edildi: “Bu değişikliğin ve önergenin kabul edilmesi, 2004 yılında TCK Reformu sürecinde TCK Kadın Platformu tarafından değiştirilmesi talep edilen ve kadın örgütlerinin verdiği mücadele ile değiştirilen ‘mağdurun tecavüzcü ile evlendirilmesi durumunda failin affedilmesi’ maddesinin geri gelmesi demektir. Bu ise kadın ve kız çocuklarının kazanılmış yasal haklarında büyük bir geriye gidiştir! Tüm dünya çocukların cinsel istismarı ile mücadele ederken, çocuk yaşta zorla evlendirmeler yasaklanırken hatta asgari evlilik yaşı yükseltilirken, Türkiye’deki bu geriye gidiş son derece vahimdir. Cinsel ilişkiye rıza yaşını 12’ye indirmek isteyenler de, çocuk istismarı mahkûmlarına af önergesi verenler de, oylamada ‘Evet‘ diyenler de bu yanlışlarından derhal geri adım atmalıdır. Aksi takdirde onarılamaz sonuçlar doğuracak bir adım atmış olacaklar, çocuk ve kadın haklarını Meclis eliyle gasp etmenin yolunu açacaklardır.”
İmzacı örgütler: 17+ Alevi Kadınlar, Adana Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi, Aka-Der Kadın Faaliyeti, Akdam – Adana Kadın Dayanışma Merkezi ve Sığınmaevi Derneği, Ankara Feminist Kolektif, Ankara Kadın Platformu, Antalya Feminist Kolektif, Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği, Avrupa Kadın Lobisi Türkiye, Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi, Bağımsız Kadın Derneği Mersin, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, BPS Uluslararası İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu, Buca Evka-1 Kadın Kültür Ve Dayanışma (Bekev), Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Çanakkale El Emeğini Değerlendirme Ve Kadın Danışma Merkezi -Elder, Çiğli Evka-2 Kadın Kültür Derneği (Çekev), DİSK Kadın Komisyonu, Engelli Kadın Derneği – Enkad, Erktolia, Eşitiz – Eşitlik İzleme Kadın Grubu, Eşitlik Koalisyonu Kadın Grubu, Eşitlik ve Adalet İçin Kadın Grubu, Eşit Yaşam Derneği, Filmmor Kadın Kooperatifi, Göz Altında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu, Göztepe Dayanismasi L’animo Kadın Grubu, Günebakan Kadın Derneği, Hevi LGBTİ Derneği, İHD Ankara Şube Kadın Komisyonu, İzmir Bağımsız Kadın İnisiyatifi, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, Ka-Der – Kadın Adayları Destekleme Derneği, Ka-Der – Kadın Adayları Destekleme Derneği Ankara Şubesi, Kadav – Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadın Emeği Derneği, Kadın Emeği Kolektifi, Kadın Özgürlük Meclisi, Kadın Partisi, Kadının İnsan Hakları – Yeni Çözümler Derneği, Kadın Koalisyonu, Kagider – Türkiye Kadın Girişimciler Derneği, Kahdem – Kadınlara Hukuki Destek Merkezi, Kampüs Cadıları, Kayseri Kadın Dayanışma Derneği, KESK Kadın Meclisi, Keskesor LGBT, Kırmızı Biber Derneği, Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği, Kocaeli Kadın Platformu, Koza Kadın Derneği, Lezbiyen Biseksüel Feministler, Menteşe Kent Konseyi Kadın Meclisi, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Mor Çetele, Mor Dayanışma, Mor Pusula, Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği, Muğla Kadın Dayanışma Grubu, Özgür Genç Kadın, Pembe Hayat LGBTT Derneği, Samandağ Kadın Dayanışma Derneği, Sosyal Dayanışma Ağı – SODA, Sosyalist Kadın Meclisleri, SPOD – Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği, Şiddetsizlik Merkezi’nden Kadınlar, TCK 103 Kadın Çalışma Grubu, TMMOB İstanbul Kadın Komisyon, TODAP – Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği Kadın Komisyonu, TTB Kadın Hekimlik Kadın ve Sağlığı Kolu, Türk Kadınlar Birliği, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Ulusötesi Kadın Konuları Merkezi Derneği, Üniversiteli Kadın Kolektifi, Vakad’ın Emekçileri (faaliyetleri durdurulan), Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği, Yeni Demokrat Kadın, Yeryüzü Kadınları, Yeşil Feministler, Yoğurtçu Kadın Forumu.
Öneriyi AKP’li vekiller getirmişti
Dün akşam AKP’li vekillerin Meclis’e getirdiği ve salı günü tekrar görüşülecek önergede şu ifadelere yer verilmişti: “(2) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkıdaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir.”
Önergenin Meclis gündemine gelmesinin ardından çok sayıda yurttaş, düzenlemeye Twitter’dan tepki göstermişti.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise tepki gösterenlerin çarpıttıklarını savunarak, Cebir, tehdit, hile ve iradeyi sakatlayan başka bir nedenle cinsel istismar suçunu işleyenler (tecavüzcüler), bu düzenlemeden yararlanamaz. Düzenleme; cebir, tehdit, hile ve iradeyi sakatlayan başka bir sebeple birlikte olanları, yani tecavüzcüleri kesinlikle kapsamamaktadır” demişti.
Başbakan Binali Yıldırım da önergenin ‘tecavüze af’ anlamına gelmediğini savunarak, tepkileri tepkileri ‘CHP’nin saptırması’ diye nitelemişti.