Cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Meclis’e sunulan AKP önergesine, hükümete yakınlığıyla bilinen kadın örgütü Kadın ve Demokrasi Derneği’nden de (KADEM) itiraz geldi.
Yönetim kurulunda genel başkan yardımcısı olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın da bulunduğu, iktidarın kadın ve aile politikalarına yakınlığıyla bilinen KADEM, çocukların ‘rıza’sının olduğunun nasıl belirleneceğini sorgulayıp şöyle dedi: “Tasarının, en önemli çıkmazlarından biri cebir, tehdit ve iradeyi etkileyen hususların tespitinin son derece zor olduğudur. Kaldı ki cebir ve tehdit olmasa bile küçük yaşta bir kız çocuğunun ‘kendi iradesi’ nasıl tespit edilecektir? Bu konunun da ayrıca değerlendirilmesi gerekir.”
‘Failin tanımı belirgin değil’
Açıklamada, Meclis’e sunulmasıyla bir tartışmanın fitilini ateşleyen tasarının ‘politik ve ideolojik çekişmelerin ötesinde’ tuttuğunu kaydeden KADEM, “Toplumun üstün yararı için çözüm odaklı yaklaşıyoruz ve bu nedenle tasarının yasalaşması halinde oluşabilecek menfi durumlara dikkat çekmek istiyoruz” dedi.
Derneğin açıklamasında, önergedeki iki ifadeye dikkat çekildi. KADEM ilk olarak, “Düzenlenmekte olan tasarıda; ‘failin’ tanımının yeterince anlaşılır ve kamu vicdanını rahatlatacak nitelikte yapılmamış olması en büyük eksikliklerden biri olarak görünmektedir. Keza tasarının bu haliyle yasalaşması durumunda cinsel istismar suçunu işleyenlerin, güç, nüfuz vb. imkanlar ile mağduru ve çevresini etki altına alması ve mağdur ile evlenme yoluna giderek serbest kalmasının önü açılacaktır” diyerek istismar suçunu işleyenlerin cezadan kurtulmasının önünün açılacağına dikkat çekti.
‘Davalar af ile sonuçlanır’
Açıklama şöyle devam etti: “Öte yandan mağdurun ise, bu baskı altında erken yaşta zorla evlilik yapması ve bu evliliği sürdürmeye mecbur kalması kuvvetle muhtemeldir. Yine bu tasarı ile suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında görülen davaların af ile sonuçlanacak olması ve yasanın yürürlük süresinin belirlenmemiş olması da tasarının sakıncalarındandır.”
Küçük yaşta çocuğun kendi iradesi nasıl tespit edilecek?
KADEM, Ceza İnfaz Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve sair mevzuat referans alınarak yeni düzenlemelerin yapılabileceğini de savundu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın ‘küçüğün rızası’ diye tanımladığı ‘rıza’nın nasıl tespit edileceğini sorgulayan KADEM, şu uyarılarda bulundu: “Tasarının, en önemli çıkmazlarından biri cebir, tehdit ve iradeyi etkileyen hususların tespitinin son derece zor olduğudur. Kaldı ki cebir ve tehdit olmasa bile küçük yaşta bir kız çocuğunun ‘kendi iradesi’ nasıl tespit edilecektir? Bu konunun da ayrıca değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda da bahsettiğimiz maddeler gereğince; resmiyet kazanmamış birlikteliklerden doğan mağduriyetlerin giderilmesi hususunda, Ceza İnfaz Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve sair mevzuat referans alınarak yeni düzenlemeler yapılabilir. Bu konuda Kadın ve Demokrasi Derneği ve konuyu çalışan uzman hukukçularımızla hazırladığımız detaylı raporu yetkililere sunarak, yeni bir düzenlemenin takipçisi olacağımızı, konuya ilişkin destek ve işbirliğine hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Kamuoyuna Saygı ile duyurulur.”