MESUDE DEMİR
@mesudedemirr
Ümraniye’de kadın hastalıkları ve doğum uzmanına, muayenehanesinde kürtaj yaptığı gerekçesiyle Sağlık İl Müdürlüğü tarafından idari yaptırım kararı tebliğ edildi.
Karara, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 18 Nisan 2024 tarihli görüş yazısı da eklendi. Buna göre anne sağlığını korumak ve hasta güvenliği açısından muayenehane şartlarında kürtaj işleminin yapılmasının uygun olmadığı belirtildi.
İdari yaptırımdan kasıt, hekimin muayenehanesinde kürtaj işlemi yapmasını durdurmak.
Özetle bakanlık, kamu hastanelerinde fiilen neredeyse sonlandırdığı istemli kürtajların, muayenehanelerde de yapılmasının önünü kesti.
Kanun, yönetmeliklerle değil, ‘görüş’le hareket ediliyor
Kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali için İstanbul Tabip Odası Hukuk Bürosu, İstanbul 12’nci İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
Çünkü yasa ve yönetmelikler varken, bakanlık ‘görüş’ yazısıyla yaptırım uygulamaya kalkışıyor.
Oysa ki gebeliğin sonlandırılması işlemlerinin, belirli şartlar dahilinde muayenehanelerde de yapılabileceğini açıkça düzenleyen maddeler bulunuyor. Bunlar şu şekilde:
2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’un ‘Gebeliğin sona erdirilmesi’ başlıklı 5’inci maddesi, Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzüğün ‘On haftayı geçmeyen gebeliklerde rahim tahliyesi’ başlıklı 3’üncü Maddesi, aynı tüzüğün ‘On haftayı geçmeyen gebelikte rahim tahliyesinin yapılacağı yerler ve buralarda bulunması gereken koşullar’ başlıklı 4’üncü maddesi, Nüfus Planlaması Hizmetlerini Yürütme Yönetmeliği’nin ‘Muayenehaneler’ başlıklı 17.’nci maddesi.
‘Kürtajı engellemek hak ihlali’
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Türkiye’de 10 haftalık gebeliğe kadar, tıbbi bir gereksinim olmasa da (istemli) kürtaj yapılabildiğini hatırlattı. Bununla ilgili herhangi bir engellemenin kabul edilemez olduğunu belirtti. Küçükosmanoğlu, kamu hastanelerinde bu hizmete ulaşmanın neredeyse olanaksız olduğunu da vurguladı.
Kürtajın sadece Türkiye’de değil, dünyanın farklı ülkelerinde de kutuplaşmanın ana eksenlerinden biri olduğunu söyleyen Küçükosmanoğlu şöyle konuştu:
“Kürtaj yasal olarak kazanılmış bir kadın ve toplum hakkı. Siyasetçilerin yan yollara giderek zorlaştırmaya, engellemeye çalışması ciddi bir hak ihlali.”
Cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetleri durma noktasına geldi
Bugün dünyanın 26 ülkesinde kadınların kürtaj olması istisnasız yasak. 39 ülkede ancak kadının hayatı risk altındaysa, 56 ülkede sağlığı ciddi risk altındaysa yapılabiliyor. Türkiye’nin de aralarında olduğu çoğu ülkede yasalarla güvence altına alınmış bu haklara erişmek hukuken mümkün gibi görünse de fiili olarak imkansız, zorlu ya da şarta bağlı.
AKP iktidarıyla birlikte muhafazakarlaşma ve pronatalist (doğumları özendirici) politikalar, kamunun cinsel sağlık ve üreme sağlığı (CSÜS) hizmetlerine yaklaşımını belirledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iktidarının ilk dönemlerinden itibaren üç hatta dört çocuk çağrısı yaptı. Kürtajı ‘cinayet’ olarak nitelendirdi.
Kamuda doğum kontrol yöntemlerine de ulaşmak zor
Bu bakış, alanda kendini göstermeye başladı. 21 yıl önce başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri’nin kapatılmasıyla birinci basamak sağlık hizmetlerinden kürtaj tamamen çıkarıldı.
Kamu sağlık kurumlarında CSÜS hizmetleri durma noktasına geldi. Aile Sağlığı Merkezleri’nde (ASM) rahim içi araç (RİA) takılmıyor, kondom, hap, iğne verilemiyor ve CSÜS eğitiminde sorunlar yaşanıyor. İsteğe bağlı kürtaj yapan hastane sayısıysa iki elin parmağı kadar.
İstanbul’da sadece bir kamu hastanesinde kürtaj yapılıyor
Erdoğan’ın 2012’de “Her kürtaj bir Uludere’dir” demesiyle kürtaj fiilen engellenmeye başlandı.
2020’de Kadir Has Üniversitesinin 295 kamu hastanesiyle görüşülerek yaptığı araştırma hastanelerin sadece 10’unda isteğe bağlı kürtaj yapıldığını (bu 10 kamu hastanesinin bulunduğu il sayısıysa sekiz) ortaya koydu. Bu sekiz il dışında yer alan ve Türkiye nüfusunun dörtte birinin yaşadığı İstanbul’daysa sadece bir kamu hastanesinde sekiz haftaya kadar gebeliklerde isteğe bağlı kürtaj yapılıyor. Aynı araştırmaya göre görüşülen hastanelerden 55’inde, ‘kürtajın yasak olduğu ya da yasal olmadığı’ söylenerek danışanlara yanlış ve yanıltıcı bilgi verildi.