Şimdi masadaki soru şu; AK Partililer partinin kuruluş felsefesiyle örtüşen bir çizgide yeniden iktidarın merkezine gelebilecek mi? Diğer bir deyişle, AK Parti kadrolarının yeniden güç kazanacağı bir eksen değişikliği yaşanacak mı? Yoksa daha sert bir söylemin propagandasını kendisine misyon edinen güvenlikçi ekol hükmünü sürdürecek mi?
Son iki günde Bülent Arınç ve Cemil Çiçek’in sözleri, sözünü ettiğim mutsuz AK Partililerin aklından geçenlerle büyük ölçüde örtüşse de partide memnuniyet değil aksine stres yaratmış gibi görünüyor. Çünkü Erdoğan’ı yeni bir dönüşüme ikna etmenin yolunun ittifak ortağı MHP’nin de tepkisini çeken sivri çıkışlardan geçmediğini, aksine bu tip açıklamaların yeni süreci zora sokacağını düşünüyorlar. Aceleci davranmadan bazı iyileştirmeler olmasını temenni ediyorlar.