MESUDE ERŞAN
@mesudersan
Bulaşıcılığı çok yüksek yeni varyant Omicron, dünyada büyük bir hızla yayılırken vaka sayıları katlanarak artıyor. Virüsün kaygı verici olduğunu belirten Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Serap Şimşek Yavuz, ek aşı dozlarının tamamlanması uyarısında bulundu.
Omicron’un, şimdiye kadarki seyre göre kısa süre içinde çok fazla sayıda insanı hasta edebildiği, daha önce Covid-19 geçirenlerin de yakalanabildiği tespit edildi. Hastaların enfeksiyonu hafif geçirmesinin virüsün kendisinden kaynaklanmayabildiği düşünülüyor. Bunda, daha önce Covid-19 geçirilmesinin ve aşıların etkili olduğu bildiriliyor.
Virüsün ilk tespit edildiği Güney Afrika’da toplumun yaklaşık yüzde 74’ünün Covid-19’dan enfekte olduğunu ve neredeyse toplum bağışıklığı geliştiğini belirten Yavuz, virüsün daha hafif bir forma geçtiğini söylemek için erken olduğunu düşünüyor: “İlk verilerin geldiği Güney Afrika’dan vakalar hafif seyirli bildirildi. Ama orada hem daha önce enfeksiyonu geçirme hem de genç nüfus oranı yüksek. Avrupa, İngiltere örneklerinde olduğu gibi aşılı toplumlarda ölümlerde artış olmadı. Aşısız ve hastalığı geçirmemiş, toplum bağışıklığı olmayan yerlerde nasıl seyredecek hep birlikte göreceğiz. Kaldı ki İngiltere’den Omicron kaynaklı ilk ölüm bildirildi. Virüsün daha hafif bir forma mı dönüştüğünün kesin yanıtı henüz yok.”
‘Aşı var ama yaptıran az‘
Omicron’la mücadelede aşılar önemini koruyor. Yavuz, erişkinlerin aşılarını tamamlamaları uyarısında bulundu: “İki doz mRNA (Biontech) olanlar üçüncü, üç doz inaktif olanlar (Sinovac) mRNA ile dördüncü, iki inaktif, bir mRNA olanlar da dördüncü dozlarını mRNA olsun.”
Türkiye’de aşı var ve yeterli. Ancak aşılanma oranları düşük seyrediyor. Aşılanmayla ilgili rehavet, tereddüt ve karşıtlık var. Sağlık Bakanlığı bu oranları artırmak için etkili ve ısrarlı bir kampanya yürütmüyor.
Kendi deyimiyle ‘gönüllü grafikçi’ Zeki Berk’in açık kaynaklardan yararlanarak paylaştığı istatistiklere göre Türkiye’de günde milyon nüfus başına bin 301 kişi aşılanıyor. Avrupa’da ise günde milyon nüfus başına ortalama 6 bin 561 kişi aşılanıyor. Nüfusu Türkiye’ye yakın Almanya’da bu sayı 11 bin 256.
Başka bir deyişle, Türkiye’de üçüncü doz sırası geldiği halde aşı yaptırmayanların oranı yüzde 63. Önceki aşılarının (Sinovac) etkisi geçen kişilerin sayısı, aşılananların çok üzerinde. Oysa ki bu dengenin tam tersi olması gerekiyor.
‘Çocuklar da yavaş aşılanıyor‘
Yavuz aşılamayı hızlandırmak için daha etkili ve aktif kampanyalar yapılması gerektiğini söylüyor: “İngiltere örneğine bakın, vakaların çok artmasına rağmen, fazla sayıda ölüm görülmüyor. Bunun sebebi aşılılar. Yetişkin ve çocuk aşılamalarımız yavaş gidiyor. Hedeflenen grupların neredeyse yüzde 20-30’u aşısız.
Toplumda enfeksiyonların kontrol edilebilmesi için güvenli aşılar olduğu sürece, aşı olabilecek herkesin aşılanması öneriliyor. İnsanları ikna edebilecek kampanyalar yapılmalı. Halen 12 ve üstü çocuklar aşılanabiliyor. Ancak çocuklarla ilgili aşılama da yavaş gidiyor.”
‘Kapalı ve kalabalık ortamlardan kaçın‘
Aşı önemli ancak bu pandemide yeterli değil. Başka önlemlerin de alınması gerekiyor. Belli ki önümüzdeki günlerde iki varyant (Delta ve Omicron) dolaşımda olacak. Üstelik Omicron daha bulaşıcı, aşılardan kaçma riski çok yüksek. Yavuz şu uyarılarda bulunuyor: “Tanımadığınız insanların olduğu, kapalı veya kalabalık ortamlarda bulunmamaya çalışın. Bulunmak zorundaysanız (iş, okul, toplu taşıma vb.) maskenizi çıkarmayın, ortamı sık sık havalandırın. Maskesiz, sadece tam aşılı olduğunu bildiğiniz az sayıda (dört-beş kişi) yakınınızla görüşün. İnsanların taşıyıcı ya da hasta mı olduğunu bilemezsiniz. Diğer önlemleri almadan sadece aşıyla pandemi öncesi sosyal ve ekonomik koşullara dönülmesi, ciddi virüs yayılımı, çok sayıda hastane yatışı ve ölümle sonuçlanıyor.”
Maskeye devam
Maske önemini koruyor. Doğru kullanılan yani ağzı ve burnu tam kapatan cerrahi maskelerin koruyucu etkisi konusunda şüphe yok. Yavuz’un görüşü şöyle: “Hangi maske takılırsa takılsın, çok uzun süre havasız ortamda, çok yakın temasta bulunursanız risk artıyor. Süre ve yakın temas arttıkça, çok kabalık ortamsa yine risk büyüyor. Tanımadığınız insanların bulunduğu ortamlarda maskesiz kalınmasını önermiyorum.”