CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Meclis’e sunulan AKP önergesinin ‘insanlığa sığmayacağını‘ söyledi.

Fotoğraf: DHA
Trabzon’da sivil toplum temsilcileri ve partililerle buluşan Kılıçdaroğlu konuşmasında, şu anki haliyle yasalaşması durumunda, istismar suçlularının evlenme şartıyla cezadan kurtulmasının önünü açacağı belirtilen önergeye değindi.
Hükümete, “Siz de vicdan, ahlak yok mu?” diye seslenen Kılıçdaroğlu, “Beş-10 yaşında kız çocuğuna tecavüz edilecek, tecavüzcüsüyle evlenirse af getiriyorlar. Beş kişi tecavüz etse, bir kişi ‘Ben evleniyorum’ derse herkes beraat edecek. Ahlaka bakın. Böyle bir ahlak olabilir mi? Bu insanlığa sığmaz” dedi.
83 kadın örgütünün Meclis’e sunulan önerge için “Kadın ve çocuklara ‘tecavüz hakkı’verecek hiçbir yasayı kabul etmeyeceğiz!” dediği bildiriye de değinen Kılıçdaroğlu, “83 kadın kuruluşu ortak bildiri yayınladı. Bütün kadın kardeşlerimi bu yüreklilikten dolayı kutluyorum. İyi ki varsınız ve çocuklarımıza sahip çıkıyorsunuz” diye konuştu.
Bahçeli’ye mesaj
Kılıçdaroğlu, gündemdeki başkanlık sistemi tartışmalarına da değindi.
Ülkenin birçok sorunu varken bir kişiye nasıl bir koltuk bulunabilir diye arayışa girildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, gösterdiği anayasa kitapçığındaki 104’üncü maddeyi okuyarak şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu madde değiştiriliyor, ‘partili cumhurbaşkanımız’ diyorlar. Başkan demeyelim, başkan dersek kötü anlaşılıyor. Çok madde değişecek. Her yerde cumhurbaşkanı yazılı. ‘Biz buna partili cumhurbaşkanlığı diyelim’ deniyor. Niçin? O zaman devletin bütününü temsil eder mi? Hayır. CHP olarak bizi temsil etmez. Abdullah Gül, Ahmet Necdet Sezer, Süleyman Demirel, Turgut Özal bizi temsil ediyordu. Hiçbirisi partili değildi. Ama bir partiyi temsil ederseniz devletin uyumunu sağlayamazsınız.”
Düzenlemenin rejim değişikliği anlamına geleceğini vurgulayan CHP lideri, başkanlık sistemini tekrar gündeme getiren MHP lideri Devlet Bahçeli’ye de şöyle seslendi: “Eyaletler sistemini getireceğim’ diyor. Hepimiz bunun arkasındaki olayı bilmeliyiz. Eminim Türkiye’nin bekasını, geleceğini, birliği ve bütünlüğünü ben nasıl düşünüyorsam sokaktaki esnaf, ayakkabı boyacısı nasıl düşünüyorsa Bahçeli de aynı duyarlılıkla düşünmek zorundadır. Bu ülkenin birliğini, bütünlüğünü, bekasını hepimiz savunmak zorundayız. Bu ülke altın tepsi içerisinde bize sunulan bir ülke değildir.”
Ne olmuştu?
Önceki gece AKP’li vekillerin Meclis’e getirdiği ve salı günü tekrar görüşülecek önergede şu ifadelere yer verilmişti: “(2) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkıdaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir.”
Kadın örgütleri karşı çıkıyor
AKP’lilerin ‘toplumun kanayan yarasına çözüm olacağı’nı savunduğu önergeye kadın örgütleri tek ses halinde karşı çıkıyor.
83 kadın örgütü, Meclis’e sunulan önerge için “Kadın ve çocuklara ‘tecavüz hakkı’verecek hiçbir yasayı kabul etmeyeceğiz!” derken, iktidarın kadın ve aile politikalarıyla yakınlığıyla bilinen Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) de tasarıya çekincelerini sundu.
KADEM, tasarının diğer kadın örgütlerinin de belirttiği üzere istismar faillerinin cezasız kalmasının önünü açacağını belirtirken, “Tasarının, en önemli çıkmazlarından biri cebir, tehdit ve iradeyi etkileyen hususların tespitinin son derece zor olduğudur. Kaldı ki cebir ve tehdit olmasa bile küçük yaşta bir kız çocuğunun ‘kendi iradesi’ nasıl tespit edilecektir? Bu konunun da ayrıca değerlendirilmesi gerekir” yorumunu yaptı.
Başbakan: ‘Tecavüze af’ değil
Başbakan Binali Yıldırım ilk açıklamasında, önergenin ‘tecavüze af’ anlamına gelmediğini savunarak, tepkileri ‘CHP’nin saptırması’ diye nitelemişti. Ancak Yıldırım daha sonra teklifin muhalefetle tekrar görüşülmesi için partisine talimat vermişti.