Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eski başdanışmanı, emekli general Adnan Tanrıverdi’nin kurduğu Uluslararası Savunma Danışmanlık Şirketi’nin (SADAT) önünde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Şu anda önünde bulunduğumuz SADAT bir paramiliter kuruluştur. Düne kadar Erdoğan’ın danışmanlığını yapıyordu bunlar. Seçimin güvenliğini sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu SADAT ve Saray’dır” dedi.
Partisinin İstanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu’na hapis cezalarının onanmasının ardından dayanışma için İstanbul’a giden CHP lideri sabah toplanan olağanüstü MYK sonrası günlük programında yer almamasına rağmen SADAT’ın kentteki binasının önüne gitti.
Kılıçdaroğlu, kendisi ve vekillerine kapıyı kapatan SADAT’ın önünde konuştu.
“Türkiye asla paramiliter kuruluşlara, kurumlara, kişilere teslim edilmeyecektir” diyen Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi: “Seçim güvenliği önemlidir. Önünde bulunduğumuz SADAT bir paramiliter kuruluştur. Daha düne kadar Erdoğan’ın danışmalığını yapıyordu bunlar. Bu kuruluşun hedefleri arasında gayri nizami harp eğitimi de var. Dikkatini çekmek isterim kamuyonunun; gayri nizami harp eğitim var. Yani sabotaj, baskın, pusu kurma, suikast ve tetiş… Tetişin bugünkü diliyle Arapça terör olarak tanımlanıyor, Türkçesi de terör. Burası terörist yetiştiren bir kurumdur.
Eğer bugün Türkiye’de milyonlarca insan varsa ve bunlar Suriye’den gelmişlerse, bunların buraya gelişlerinde en büyük rolü oynayan da SADAT’tır. Erdoğan’a söylemek isterim: Sen bu kuruluşu hangi gerekçeyle danışman yaptın ve hangi gerekçeyle çalıştın? Şu ana kadar Erdoğan’dan bu konu hakkında gelen hiçbir bilgi yok. Şunu herkesin çok iyi bilmesini isterim; CHP bu ülkede demokratik yollarla seçimin yapılması için her türlü çabayı gösterecektir. SADAT gibi kuruluşlar, kim olursa olsun, seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliği sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu burasıdır ve Saray’dır. Bunu bütün Türkiye’ye ve halkımıza açık ve net ifade ediyorum.
‘Biz Kuvayi Milliyeci’yiz tetikçilerden korkacak kişiler değiliz‘
Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz, Biz Kuvayi Milliyeci’yiz. Biz SADAT’çılardan, tetikçilerden korkacak kişiler değiliz. Korkanlar kapılarını açmayanlardır. Buraya geldik, kendilerinden bilgi almak istedik ama korkularından yuvalarına sığındılar. O yuva onları kurtarmaz. Biz bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bütün halkımızın bunu bilmesini isterim. Buraya CHP’li kadın milletvekilleri de dahil olmak üzere çok sayıda milletvekiliyle geldik. Hiçbir şekilde basına bu olayı vermek istemedik. Kişileri de rencide etmek istemedik. Sağlıklı, tutarlı bir şekilde size soru sormak istiyoruz, kim size destek veriyor, kaynaklarınız nedir, kaç kişiyi sabotaj yapmak üzere yetiştirdiniz, bunları öğrenmek istedik ama kapılarını korkudan kapattılar. Ama korkunun ecele faydası yok! Türkiye’de hiç kimse unutmasın bu ülkede Cumhuriyet Halk Partisi var.”