ALTAN SANCAR
altan-sancar@hotmail.com / @altansancarr
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun erken seçime çağrı için başlattığı ‘milletin sesi’ mitinglerinin ilki Mersin’de düzenleniyor.
Olası provokasyonlara ve olumsuzluklara kaşı yoğun önemlerin alındığı miting alanına Türk bayrağı ve CHP flamaları dışında hiçbir bayrak ve döviz alınmazken, farklı siyasi partilerden katılımlar dikkat çekiyor.
Miting nedeni ile Mersin genelinde güvenlik önemleri sıklaştırılırken, şehirdeki otellerin büyük bölümü tam doluluğa ulaştı. Miting için çevre illerden de takviye polis memurları getirildi.
Başvuru sürecinde yaşanan alan tartışmaları mitinge katılanların kendilerine ayrılan alana sığmaması ile devam etti. Alanda emniyetten gelen taleple yer kalmaması nedeniyle yığılma olduğu ve alandakilerin birbirine yaklaşması için anonsu yapıldı.
CHP grup başkanvekilleri ile Merker Yürütme Kurulu (MYK) kadroları da mitinge katıldı.
37 bin kişilik alan daha miting başlamadan kısa sürede doldu. Kürsüye yaklaşık 400 metre uzaklıktaki arama noktasında yığılmalar yaşanırken, buna rağmen alanın yanındaki Mersin Millet Bahçesi’ne girişlere izin verilmedi.
Mitinge katılanların alana sığmaması üzerine uzun süre kapalı tutulan millet bahçesi katılımcılara açıldı.
Mitingde Tunceli’de çıkan çatışmada Mersinli astsubay çavuş Celil Mutlu’nun hayatını kaybetmesi nedeniyle müzik çalınmaması kararı alındı.
Mersin Millet Bahçesi yanında yer alan ve özel bir adı bulunmayan alanda düzenlenen miting sonrasında, bu alana ‘Umut Meydanı’ adının verilebileceği konuşuluyor.
‘Bir an evvel sandık’
Alan tartışmalarına ilişkin Diken’e değerlendirmelerde bulunan CHP Merkez Yürütme Kurulu üyesi Yüksel Taşkın, talep edilen Cumhuriyet Meydanı’nda daha önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın miting yaptığını ve alanı dolduramadığını belirtti. Taşkın, aldıkları duyumu da aktararak “AKP il yönetiminin alanın doldurulduğu görüntünün kendileri açısından olumsuz durum yaratabileceğini ilettiğini duyduk. Miting alanını dolduracağız. Söyleyecek sözünüz varsa mecranızı da yaratırsınız. Bu bizi etkilemez” dedi.
Taşkın, önümüzdeki yıl erken seçim beklediklerini de belirterek, “Sandık yolu ile barışçıl bir değişim talebi mevcut. Daha önce iktidara yakın kitlede bize yönelme var, bizim kitlemizde ise bir an evvel sandığa gidilmesi arzusu söz konusu” değerlendirmesinde bulundu.
‘Amaç hasıl oldu, 2022’de seçim’
Diken’e konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, mitinglerin devam edeceğini ve bir sonraki mitingin daha batıda bir ilde düzenleneceğini söyledi. Ağbaba, “Amaç hasıl oldu, biz artık milletin sesini duyacaklarını ve 2022’de seçime gideceklerine eminiz” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’sa ‘artık seçim kaçınılmaz olduğunu ve en geç 2022’nin bahar aylarında seçim beklediklerini’ vurguladı.
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, şöyle konuştu: “Mersin’de büyük, çok başarılı bir miting oldu. Milletimizin de bizimle aynı endişeleri paylaştığını, sırtımızdaki bu yükün hafiflemesi bakımından bir an önce sandığı gelmesini istediğini açık seçik gördük.”
‘Köylü aç’
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun alana geldiği dakikalarda ise kitle “Tayyip istifa” sloganları atmaya başladı.
Mitingde sahneye ilk olarak, çiftçi Naile Uyanık çıktı ve yaşadıkları sorunları anlattı. Uyanık, “Bahçelerimizi bu sene bırakmak zorundayız, köylü aç!” dedi.
PDR mezunu Ebru Akyürek, iki yıldır işsiz olduğuna vurgu yaparak, “Bir kadın olarak ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum, ileride kocamın eline bakmak istemiyorum. Bütün kadınlar adına buradan sesleniyorum” diye konuştu. Akyürek, gözyaşlarını tutamayarak “Ben de sabah erkenden uyanmak ve işe gitmek istiyorum” dedi.
Esnaf Mesut Tur da esnafın içinde bulunduğu zor durumdan bahsederken, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirtti.
Mitingde farklı kesimlerden yurttaşların konuşma yapmasının ardından, Kılıçdaroğlu’nun kürsüye çıkması beklendi.
Yurttaşların ardından kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu sözlerine “Bizim kitabımızda umutsuzluğa yer yok” sözleri ile başladı. Kılıçdaroğlu’nun sözleri sık sık “Tayyip istifa” sloganları ile kesildi. Kılıçdaroğlu ise “Onun istifa etmesine gerek yok, sandıkla göndereceğiz” dedi.
‘Türkiye’yi her türlü vesayetten kurtaracağım’
CHP lideri şöyle konuştu:
“Biz bütün gerçekleri halkımıza anlatmak zorundayız. Dün TÜİK’e gittim. Enflasyon açıkladılar. Bunlar devletin memuru mu, Saray’ın memuru mu?
Siz evinize alışveriş yapmıyor musunuz? Günlük harcamaları kontrol etmiyor mu? Faturalara bakmıyor mu, deterjan alırken görmüyor mu bunlar? Talimat gelmiş ‘İndireceksin’ diye.
TÜİK’in rakamları üzerinden emekli aylığını, asgari ücreti belirliyorlar, memurun aylığını belirliyorlar. Milyonlarca kişinin aylığını düşük rakamlar üzerinden belirlemeye çalışıyorlar.
TÜİK yüzde 3 belirliyor, akademisyenler yüzde 9 belirliyor. Hocalar yıllık yüzde 21 değil yüzde 58 diyor. Hangisi doğru? Bir yerden talimat almayanlar doğru rakamları söylüyorlar.
Ben, TÜİK’e sizin hakkınızı korumak için gittim. Oradakilere soracaktım siz hangi araştırmaları yaparak bu sonuçları buldunuz diye. Kapı duvar. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önümüze duvar ördüler. Sanıyorlar ki o duvarı aşmayacağız, sizin duvarlarınız vız gelir bize. Saray’ın emirine giren memurlar devlet memurları değildir artık.
Mersinlilerin huzurunda söz veriyorum Türkiye’yi her türlü vesayetten kurtaracağım. Saray’ın vesayetinden de Türkiye’yi kurtaracağız. Dostlarımızla birlikte kurtaracağız.”
‘Sandıkta alaşağı edeceğiz’

“Az önce çiftçi iki annemiz konuştu. Dertlerini anlattılar. Limonun dalda kaldığını, satılmadığını söylediler.
Bir çiftçi niye zarar eder? Alın teri döken bir insan niye zarar eder? Bu ülkenin bereketli toprakları var, bereketli havamız var, imkanlarımız var. Çalışkan insanlarımız var. Neden kendi çiftçimizi değil de dışarıdan nohutu, buğdayı, mercimeği, fasulyeyi neden getiririz? Gümrük vergisini neden sıfırlarız?
Herkesin kazanması için beraber gideceğiz sandığa ve bir dikta yönetimini sandıkta alaşağı edeceğiz. Bunun sözünü biliyorum size.”
‘Nerede teşvik?’
“Muz konusunda Mersin önemli bir merkez. Eğer Mersinliyi seviyorlarsa, muz yetiştiricilerin hakkını hukukunu teslim etmek istiyorlarsa muz ithalatını ya durduracaklar ya da yüksek vergi koyacaklar. Öncelik bizim insanımız.
İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor Türkiye’de. Tarım Kanunu bugüne kadar 2016’dan beri hiç uygulanmadı. Yapacağız.
Diyorlar ki doğrudan gelir desteğini artırdık. Aile işletmesi 5 dönüme kadar. 2016’da beş dönüme kadar olanlara 100 lira veriyorlardı şimdi 2021’deyiz dönüm başına yine 100 lira veriyorlar. Yav siz zaten parayı pul ettiniz. Nerede teşvik?”
‘Bu memlekete barışı huzuru sevgiyi getireceğiz’
“Esnaf kardeşimiz de konuştu. Aynı şeyi esnaflar içinde yapacağız. Bankalardan ya da kooperatiflerden alınan kredilerin faizlerini sıfırlayacağız.
‘Faizlere karşıyım’ diyor ya bunların faizini niye silmiyorsun?
Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden biri esnaf bakanlığı kurmaktır. Halk Bankası’nı gerçekten bir esnaf bankası yapacağız.
Ziraat Bankası çiftçi dostu bir bank olacak. Söz veriyorum.
Mersin’in umut meydanından söz veriyorum çiftçiyi gerçekten de bu milletin efendisi yapmak benim boynumun borcu.
Ahtım var bu memlekete barışı huzuru sevgiyi getireceğiz, ahtım var ve söz veriyorum bu memlekete demokrasiyi, adaleti getireceğim. Mafya düzenini ve mafya ile işbirliği yapılan düzeni değiştireceğim. Gencecik evlatlarımızın zehirlenmesine asla izin vermeyeceğim.
Söz veriyorum siyaset ahlaklı insanların görevi olacak. Siyaset adamına göre iş bul, ihale takip et, rüşvet al, zengin ol, tümünü kirlilikten arındıracağım.
Bütün Türkiye duysun hiçbir rüşvetçiyi yolsuzluk yapanı devlet kadroları içinde asla ama asla barındırmayacağım.”
‘Parayla pulla bizim işimiz yok ‘
“20 yıldır iktidardalar yurt sorununu çözemediler, ‘Umut Meydanı’ndan bütün Türkiye’ye bütün gençlere sesleniyorum; bir yıl içinde yurt sorununu çözeceğim.
Atama bekleyen öğretmenler engelliler kadro açığı olan sağlık çalışanları, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) hiç meraklanmayın.
Bu kardeşiniz kendisini halka vakfetmesini bilen bir kardeşinizdir. Parayla pulla bizim işimiz yok. Bizim işimiz vatandaşın huzuru, vatandaşın sofradaki bereketi. Bunu birlikte yapacağız ve bütün dünya bunu görecek.
‘İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyacağız’
“Kadına yönelik şiddet, sevgili peygamberimiz ‘Cennet anaların ayakları altındadır’ der. Kadına şiddet 21’inci yüzyılda olur mu Allah aşkına! Kim suç işlediyse öyle iyi hal kravat onu bırakacağız. İstanbul Sözleşmesini bir hafta içinde tekrar yürürlüğe koyacağız.”
‘Geliyor gelmekte olan’
“Ey Saray duy! Geliyor gelmekte olan!
Demokrat amcanız olarak söylüyorum sizin hayalleriniz benim hedefim olacaktır. Hiçbir hayalinizi yere düşürmeyeceğim.
Umutsuzluğa kapılmayın. Göreceksiniz altı ay içinde çarklar nasıl dönecek. Biz Kuvâ-i Milliyeci’yiz, ülkemizi insanlarımızı seviyorum.
Değişim rüzgârları esiyor artık Türkiye’de buna karşı durmak mümkün değildir. Hangi duvarları örerlerse örsünler halk varsa her şey bitmiştir.”