Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
ABD gibi komünizmle mücadeleye giriştik, memleketin okumuşlarını, aydınlarını cezaevlerine doldurduk, işkence yaptık, yetmedi astık.
Türkiye ordusu ve Türkiye istihbaratı Küçük Amerika olma sürecinde en önemli rolleri oynadılar. Gerçi Amerika da boş durmadı. 1971 askeri muhtırası, 1982 askeri darbesi, Özal, Ak Parti… (yazarın korkağı derdini anlatamazmış, en iyisi siz Mehmet Ali Birand’ın Youtube’daki 32. Gün Kanalından Türkiye ABD ilişkilerini izleyin.
Takvimler 1990’ları gösterdiğinde Amerika meselesi tekrardan gündeme geldi. Üzeyir Garih tedbir alınmazsa Türkiye’nin Latin Amerika olma yolunda olduğunu iddia etti. Üzeyir Garih’e ait olduğu iddia edilen sözler şöyle,
“Türkiye kötüye gidiyor, öğrenim düzeyi kötü. Eğitimsiz kalabalıklar yetişiyor. Çok adaletsiz bir gelir piramidi oluştu. Bu adaletsiz dağılım, kaçınılmaz bir şekilde sosyal barışı bozacak. Türkiye’nin daha uzunca bir süre, üç farklı Türkiye’yi yan yana taşıması, götürmesi mümkün değil. Hızla, bu çarpıklığı giderici çözümlerin üretilmesi gerekiyor. Aksi halde, evlerin bahçe duvarları yükselse de, o evlerde rahat oturmak kısmet olmayacak. …
O vakit geldiğinde bu ülkeden kaçmak da sizleri kurtaramayacak. Latin Amerika’da da benzer süreçler yaşandı. Önce evlerin bahçe duvarlarının boyu yükseldi. Sonra o duvarların arkasında da huzur olmadığını anlayınca sizin gibi düşünenler Miami’ye kaçmak zorunda kaldılar. korkarım ki, Türkiye de böylesi bir kaos ortamına sürüklenecek. Sokaklarda rahat rahat gezemeyecek, korumalı evlerde huzur içinde uyuyamayacaksınız. Benim böyle bir problemim yok. Ben istediğim an yurtdışında yaşayacak birikime sahibim ama bu ülkeyi seviyorum ve Türkiye’de yaşamak istiyorum. Onun için siz ve sizin gibileri burada ikaz etmeyi bir görev biliyorum.”
Üzeyir Garih’in sözlerini aktaran kişi, Garih’e ait bir tanımlamadan da bahsediyor. Üç farklı Türkiye: En alttaki kesimi oluşturan kocaman fakir bir Bangladeş. Onun üstünde yer alan orta büyüklükte bir kıt kanaat geçinen bir Pakistan. Ve mini minnacık bir İsveç düzeyinin de üstünde yaşayan Türkiye’nin kremasını, balını, kaymağını yiyen mutlu ama bundan böyle huzuru kaçmış bir kesim.
Garih bu konuşmadan 4-5 yıl sonra, 2001 yılında İstanbul’da öldürüldü…
AK Parti iktidara geldi ve AK Parti ve cumhurbaşkanlığı sistemi orta büyüklükteki Pakistan’ı yani orta sınıfı da epey bir eritti.
Takvimler 2024 gösterdiğinde Latin Amerika benzetmesini bu defa Sedat Peker yaptı.