Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kürt sorunun olmadığı, bu ifadeyi kullananların da ayrımcılık yapmış sayılacağına ilişkin son sözlerini değerlendiren KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, “Bu inkar büyük bir savaşa hazırlanıyor anlamına geliyor” dedi.
Erdoğan’ın söylemleri ciddi bir durumu ifade ediyor
Fırat Haber Ajansı’na konuşan Karasu, Oslo görüşmelerinden bu yana sürecin Erdoğan’ın bilgisi dahilinde yürütüldüğünü, Dolmabahçe’de açıklanan 10 maddelik mutabakat metninin de, İmralı’da Öcalan, güvenlik müsteşarı ve birkaç devlet görevlisinin bulunduğu ortamda tartışılarak netleştirildiğini savundu.
“Bu gerçekler ortadayken Erdoğan’ın kalkıp ben bunları tanımıyorum, bunlar yanlıştır söylemleri aslında çok ciddi bir durumu ifade ediyor” diyen Karasu, Dolmabahçe mutabakatının ardından ortaya çıkan büyük iyimserliğin, ilerleme beklentisinin üzerine Erdoğan’ın soğuk su döktüğünü kaydetti.
Büyük bir savaşa hazırlanıyor anlamına geliyor
Cumhurbaşkanının, iki üç yıldır hiç görüşme yapılmamış gibi konuştuğunu vurgulayan Karasu, “Kürt sorunu çözülmediği halde çözülmüş gibi görmek ya da “Kürt sorunu yok’’ demek aslında Türkiye’yi yeniden bir savaş dönemine sokmaktır” dedi.
Erdoğan’ın Kürt sorununun olmadığına yönelik sözlerinin aynı zamanda AKP’nin seçim propagandası olduğunu kaydeden Karasu, bu söylemlerin ‘Bana oy verirseniz Kürt sorununun olmadığı, muhatabın olmadığı, çözüm sürecinin olmadığı yeni bir dönem gelişecek’ demek olduğunu iddia etti.
AKP’nin seçim beyannamesinin ilk baskısında çözüm sürecine ilişkin bölümün ‘Matbaaaya giderken düşmüş’ denilerek kendine yer bulamamasını da Erdoğan’ın yaklaşımıyla ilişkilendiren Karasu, “Erdoğan ne yapmak istiyor, tabi tam net değil ama bu inkar büyük bir savaşa hazırlanıyor anlamına geliyor” dedi.
HDP baraj altında kaldığı an süreç bitmiş olacak
7 Haziran seçimlerinde AKP’nin kazanıp HDP’nin baraj altında kalması halinde Erdoğan’ın “Bak ben ‘Kürt sorunu yok, muhatap yok, masa yok, öyle muhataplı çözüm süreci yok’ dedim. Bu onaylanmıştır’’ diyeceği iddiasını dile getiren Karasu, bunun da savaş anlamına geleceğini söyledi.
Karasu şöyle devam etti: “Erdoğan da, AKP yetkilileri de HDP’nin baraj altında kalması durumunda da çözüm sürecinin devam edeceğini söylüyorlar. Türkiye kamuoyu ve halkları şunu bilmelidir ki HDP baraj altında kaldığı an çözüm süreci bitmiş olacak ve Kürt Özgürlük Hareketi’ni tasfiye etme operasyonu başlatacaklar. HDP’yi de ciddiye almayacaklardır.”
Hükümetin söyleyeceği hiçbir şeyin anlamı kalmadı
Erdoğan’ın sözlerinin ardından, “Bizim açımızdan yolun sonuna geldik” diyen ‘İmralı Heyeti’nin hükümeti, ‘nitelikli bir yeniden değerlendirme’ye çağırmasını doğru bulduğunu belirten Karasu, şunları söyledi: “Ama işte hükümet Erdoğan hık deyicisi olmuş yani. Doğru farklı sesler ve Erdoğan’ın söylemlerinden rahatsızlıklar var ama belirleyici değil. Hakim olan Erdoğan’ın söylemidir. Bu bakımdan Erdoğan’ın söyledikleri karşısında hükümetin söyleyeceği hiçbir şeyin anlamı kalmamıştır.”
Sürece ilişkin hükümetin değil Erdoğan’ın söylemlerini esas almak gerektiğini savunan Karasu, “Çözüm süreci olacaksa muhatabıyla olur. en bunu karşıt ve düşman ilan ediyorsan, buna saldırıyorsan, gerilimle özel ve psikolojik savaş yürüterek HDP’yi baraj altına düşürmek istiyorsan demek ki muhatap istemiyorsun” diye konuştu.
Hile savaş anlamına gelir
AKP’nin genel seçimleri kazanmak ve HDP’yi baraj altında bırakmak için her türlü hileye başvurabileceğini öne süren Karasu “Bu bakımdan tabi seçim güvenliği, sandık güvenliği çok önemlidir. Ama seçim ve sandık güvenliğine rağmen de hile yapabilir. O zaman bu savaş anlamına gelir” dedi.