CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yedi yıl önce attığı tweetlerden yargılandığı davada ‘terör örgütü propagandası yapmak’, ‘kamu görevlisine hakaret’, ‘cumhurbaşkanına hakaret’, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni alanen aşağılama’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçlarından toplamda dokuz yıl sekiz ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Kaftancıoğlu’nun cezasında duruşma salonu dışında şiir okuması ve pişmanlık duymaması nedeniyle erteleme uygulanmadı.
Kaftancıoğlu, istinaf mahkemesine gidecek.
Kamuoyunda istinaf olarak bilinen bölge adliye ve bölge idare mahkemeleri, yargıda iş yükünün azalması amacıyla 2016’da kuruldu. İstinaf mahkemeleri, ‘ikinci derece mahkemeler’ olarak görev yapıyor ve ilk derece mahkemelerince verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabiliyor.
Erdoğan’ın avukatı üst sınırdan cezalandırılmasını istedi
Duruşmanın başlamasıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın vekili Ferah Yıldız, mütalaaya katıldığını belirterek Kaftancıoğlu’nun duruşmadaki hal ve hareketlerinden ötürü iyi hal indirimi uygulanmamasını ve en üst sınırdan ceza verilmesini talep etti.
Kaftancıoğlu ise şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanına hakaret etmedim, etmem. Kim ne derse desin Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu koltuğa saygısızlık etmek kimsenin hakkı ve haddi değildir. İl başkanı olarak devleti alenen ya da perdeli olarak aşağılamam düşünülemez. Terör örgütü propagandası yapmadım, yapmam. TV programında terör örgütü propagandası yaptıysam incelenir ama yok.”
Hangi şiiri okumuştu?
Kaftancıoğlu’nun duruşma salonu dışında okuduğu ve ‘pişmanlık duymadığı’ şiir, Nazım Hikmet’in Peyami Safa’ya yönelik hicviydi. Hiciv şöyleydi:
“Sen bu kavgada
bir nokta bile değil,
bir küçük, eğri virgül,
bir zavallı vesilesin!..
Ben kızabilir miyim sana?
Sen de bilirsin ki, benim adetim değildir
bir posta tatarına
bir emir kuluna sövmek,
efendisine kızıp
uşağını dövmek.”
İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu da Kaftancıoğlu’na destek için Çağlayan Adliyesi’ne gitmişti.