Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na açılan kapatma davası bugün başladı.

İstanbul 13’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davaya 60’tan fazla avukat ve çok sayıda kadının yanı sıra, erkek şiddetiyle öldürülen yedi kadının ailesi katıldı. Duruşmaya katılım yoğun olduğu için duruşma İstanbul Adliyesi’nin en büyük salonunda görüldü.
Duruşmada İstanbul, Gaziantep, Ankara, Eskişehir, İzmir, Diyarbakır, Kocaeli, Kırklareli, Adıyaman, Tekirdağ barolarının Kadın Hakları Merkezleri ile Ankara Barosu LGBTİ+ Hakları Merkezi ve Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği üyesi aileler davaya müdahillik talebinde bulundu, ancak mahkeme bu talepleri reddetti.
‘Amacımıza ulaşana kadar mücadele edeceğiz’
Duruşmada ilk sözü dernek başkanı Gülsüm Kav ve başkan yardımcısı Fidan Ataselim aldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun kurulma sürecini ve amacını anlatan Kav ve Ataselim, cinayet davalarını takip ederek başladıkları bu süreçte, kadınlara yönelen her türlü ayrımcılıkla mücadele ettiklerini söyledi. Kav “Amacımıza ulaşana kadar mücadelemiz de devam edecek” diye konuştu.
‘Şikayetçiler tedbir kararlarına uymayanlar’
Avukatlar, derneğin birçok kez denetime girdiğini ancak aleyhte hiçbir somut delil ve olgu belirlenemediğini anlattı. Bir buçuk sayfalık iddianamenin, dernek hakkındaki bir şikayet dilekçesinin kopyalanıp yapıştırılmasından ibaret olduğunu aktaran avukatlar “Biz bu davanamede neyle suçlandığımızı bilmiyoruz” dedi.
Avukatlar, derneği şikayet edenlerin, mahkemelerin kadınların korunması için verdiği tedbir kararlarına uymayan ve hakkında şiddet davaları olan kişiler olduğunu söyledi.
Duruşmada erkek şiddetinden hayatta kalan Öznur Gülbaş ve öldürülen kadınların aileleri de söz aldı.
Öldürülen Muhterem Evcil, Aysun Yıldırım, Helin Palandöken, Şebnem Köker, Ceyda Yüksel’in aileleri sırayla kürsüye çıkarak Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun neden kapatılmaması gerektiğini, onlara adalet arayışlarında nasıl destek olduğunu söyledi.. Aileler “Ahlaka aykırı olan kadın cinayetlerini durdurmayanlardır” dedi.
Konuşmaların ardından duruşma sona erdi. Bir sonraki duruşma 5 Ekim’de görülecek.
Ne olmuştu?
‘Nafaka mağduru’ olduğunu iddia eden bir kişinin, 2016’da Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) yaptığı şikayetler gerekçesiyle Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği hakkında soruşturma başlatıldı.
İstanbul Savcısı Mustafa Güner, Aralık 2021’de hazırladığı 1,5 sayfalık iddianamede ‘derneğin kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürüttüğü’ gerekçesiyle feshini talep etti.
Dernekler Kanunu’na göre derneklerin tüzüklerinde belirtilen çalışma konuları dışında faaliyette bulunamayacağını ve bunu yapan dernek yöneticileri hakkında öngörülen hapis ve para cezalarının hatırlatıldığı iddianamede, ‘derneğin amacı dışında faaliyet gösterdiği, dernek amacının kanuna aykırı hale geldiği kanaati oluştuğu‘ yazıldı.
Bu suçlama şikayet dilekçesinde de şu cümlelerle yer alıyordu:
“Derneğin kadın haklarını koruma kisvesi altında aile mefhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı, kadınları ve çocukları yok sayarak bu kişiler üzerinden menfaat elde ettiği, toplumda kaos yaratıp mağduriyetleri artırmayı amaçladığı, Cumhurbaşkanı hakkında hakaret söylemleri olduğu, aileyi ve toplumu parçalamayı amaçladığı, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak gibi isimlerle terör faaliyetlerine katılan kadınları savunarak yayın yapıldığı…”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2010’da Münevver Karabulut cinayetinden sonra kuruldu, 2012’de ise dernekleşti. Türkiye’nin 76 ilinde faaliyetlerini sürdüren dernek, kadın cinayetleri davalarını takip ediyor, öldürülen kadınların aileleriyle dayanışıyor, kadınlara yönelik hak ihlallerine karşı kampanyalar düzenliyor.