Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Yine hayatta kaldığımıza şükrettiğimiz ya da yaşadığımıza lanet ettiğimiz bir yılın sonuna kadar canlı olarak gelebildik. Bizde hayatta kalmak büyük şans tabii. Zart bir deprem, üç gün kimse müdahale etmez, anında gidersiniz. Depreme de gerek yok, daha doğarken üzerinizden para kazanılsın diye öldürülebilirsiniz. Ya da otoyolda giderken aracınızın içinde boğulma fırsatlarımız da var. Fizibilitesi düşünülmeden, mantığa ve bilime aykırı tasarlanmış sahil yollarından birinde ilerlerken de göçük altında kalma ihtimalinizi hafife almayın. Bizde hayatlar biter ama fırsatlar bitmez.
Yıllar ilerledikçe sanki her yıl bir öncekinden daha belalı gibi gelmeye başladı bana. Giderek daha da fakirleşip, bir yandan da kalitesiz, vizyonsuz, fikirsiz ama Allah için yalan yok açgözlü, güç sarhoşu ve kimseyi dinlemeyen insanlar tarafından idare edilmek gerçekten halkımızı için azımsanacak bir başarı değil. Kalitemiz şarabın tersine her sene daha da yerlerde sürünüyor, daha da diplere iniyor. Birkaç yıla neredeyse okuma yazma bilmeyen üniversite mezunları yetiştirirsek şaşırmayın. Kalite tesadüf değildir. Neyse, bu vesileyle yeni yılın hepimiz için hayırlara vesile olmasını, artık bazı şeylerin de olması gerektiği gibi olmasını dilerim. Tabii yeni yıl kutlanır mı, kıtlanır mı? Noel Baba adam olsa neden bacadan girsin? Noel’le yeni yıl aynı şey mi falan filan derken neyse ki bu sene Noel Baba bıçaklama haberleri görmedik. En azından ya benim gözümden kaçtı ya da Noel Baba saldırganlardan hızlı bir şekilde kaçtı da bıçağı yemedi…