Seçim sonuçları insanca bir hayat isteyen, artık rahat nefes alırız diyen seçmeni cortlattı. Diğer taraf yine gayet mutlu. Herkes sanki sihirli bir değnek ülkeye değecek ve her şeyi düzeltecekmişcesine lambadan cinin, şapkadan tavşanın çıkmasını bekliyor. Herkes bir adamın iki dudağının arasına bakıyor. Bu gidişle de bir süre daha bakacağız gibi zaten. Seçim sonrasında döviz şahlandı, her gün yaklaşık %1 – %1,5 değer kaybeden paramızla yaşam kalitemiz giderek daha da tadından yenmez bir hale geliyor. Gençler desen zaten komple contaları sıyırdılar. Hiçbir umudu kalmamış gençler “Şimdi bir 5 yıl daha ne yapacağız” diye düşünür, hayattan umudu keser hale geldi. Bir de bunların üzerine yeni kabine açıklandı. Sanki bir mucize olacakmış da her şey yoluna girecekmiş, güneş yerinde duracakmış gibi bir haller içine girdik. Admin zaten her zamanki gibi pragmatist tutumuyla halkına yol gösteriyor. Zaten kandırılmak ve ne istedilerse vermek fıtratımızda olduğu için yeni bakanlarımıza da başarılar diliyoruz.
Gözlerinden ateşler çıkan, adeta Terminatör’deki robot gibi gözünün içindeki ışıkla ekonomiye can vereceğini iddia eden parodi bakanımız herhalde bütün bu olumsuzlukların sorumlusu olarak görülüp, ilk anda çöpe atılıverdi. TOGG’la yatıp TOGG’la kalkan bakanımız da bakanlıktan affedilince Ford marka arabasıyla meclisi terk ediverdi. Milli Savunma Bakanlığı’na da zamanında yaverinin çantasına dinleme cihazı koyduğu, ülkemizde yaşanan en büyük casusluk skandallarından birinde şimdiki dış işleri bakanımızla birlikte rol alan bir değerimiz getirildi. Her şey çok güzel. Türkiye çok güzel, ben yine gelecek, yine vatandaşlık alacak.