Asgari ücretin 4 bin 253 liraya yükseltilmesiyle birlikte dikkatler diğer özel sektör çalışanlarının ne kadar ücret zammı alacağı konusuna geldi.
Eğer asgari ücretliler dışındakilere yüzde 50 zam yapılmazsa, küçük bir azınlık dışında herkesin asgari ücretle geçinmek durumunda kalacağına dikkat çeken ekonomistler, böylesi bir geçim sürecinin Türkiye’yi işsizlik ve yoksulluk sarmalına daha hızlı sürükleyeceği uyarısını yapıyor.
Türkiye’de şu an çalışma hayatındaki 10 milyon asgari ücretli dışında kalan 20 milyon çalışan asgari ücretten farklı kazanç elde ediyor.
DW Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan ekonomist Oğuz Demir, işverenlerin yüzde 50 zamma pek de olumlu yanaşmayacağının altını çizdi.
Demir şöyle konuştu: “Asgari ücretlilerin gelirlerinin bir miktar yükseltilmesi onlar açısından olumlu ama asgari ücret dışında kalan ücretliler de yüzde 50’ye yakın zam bekliyor. İşverenler bu zammı vermeyebilir. Türkiye’de bundan bir yıl önce ortalama ücret zaten 4 bin 500 liraydı. Şimdi asgari ücret dışındakiler yüzde 50 zam alamazsa asgari ücretle, ortalama ücret arasındaki mesafe hayli kısalacak.
İşverenin bugüne kadar üniversite mezunlarına teklif ettiği ücret 4 bin 250 lira civarındaydı. Bugün bu rakam asgari ücrete denk geliyor. Şimdi yine üniversite mezunlarına aynı ücret teklif edilecek. İşveren diyecek ki, ‘4 bin 250 lira asgari ücret verebileceğim. Kabul ediyorsan, buyur. Etmiyorsan, sırada başka insanlar var.’ Dolayısıyla geçmişte asgari ücretle değil de daha üzerinde çalışmaya başlayan insanlar şimdi mecburen asgari ücreti kabul edecekler.”
Demir’e göre eğer Türkiye’de asgari ücret dışındakilerin maaşlarına da zam yapılmazsa Türkiye’de asgari ücret sadece alt gelir grubundakilere değil orta gelir ya da daha üstündeki gruplara da önerilen bir ücret olacak.
‘Yoksul sayısı artacak’
Demir, bu durumun yaratacağı sorunları şöyle özetledi: “Asgari ücretteki artışın toplumun tüm çalışanlarına yansıtılmaması, asgari ücretin üstünde bir yaşam standardına sahip olma ümidiyle hayata atılan birçok insanın asgari ücret standardında ve minimum geçim standardıyla hayata devam etmesi anlamına gelecek. Minimum geçim standardı yoksulluk sınırıdır, yoksulluktur. Dolayısıyla yoksul sayısı artacaktır. Öte taraftan hem işsizlik artacak hem de yeni işe girecek insanların asgari ücrete evet demek zorunda kalacağı bir ortam oluşacak.”
‘Gençlerin hayalleri çöküyor’
Ekonomi yazarı Ozan Gündoğdu da, asgari ücretliye yapılan zammı bugünkü ekonomi koşullarında kamu ve özel sektör çalışanlarına da yapılamayacağını öngördü. “Herkes asgari ücretlileşiyor” diyen Gündoğdu, bu durumun gençlerin yurt dışına gitme arzunu daha da artıracağını ve eğitim alma motivasyonunu düşüreceğini söyledi.
Gündoğdu’nun değerlendirmeleri şöyle: “Herkesin asgari ücretlileşmesinin bir kere önemli bir sosyal sonucu oluyor. Nedir o? Özellikle gençlerin sınıf atlama veya birikim yapma hayali çöküyor. Bu da gençlerin ya yurtdışına gitmesine neden oluyor ya da Türkiye’de eğitim alma motivasyonunu azaltıyor. ‘Eğitim alsam ne olacak, yine de asgari ücretliyim’ gibi bir sonuç çıkıyor. Öte yandan diğer toplumsal kesimler, yani asgari ücretten daha yüksek ücret sahibi olan toplumsal kesimler de giderek asgari ücrete yaklaşıyor. Ancak asgari ücretin de yoksulluk sınırının altında olması, geniş bir yoksul kitle, yoksul bir millet yaratıyor.”
2022’nin asgari ücreti 4 bin 250 lira