Renault’da başlayıp diğer otomotiv ve yan sanayi şirketlerine de yansıyan iş bırakma eylemine karşı işveren sendikası ve sanayi karşı atağa geçti. Hükümet de eylemlerin zamanlamasını ‘manidar’ buldu.

Renault işçileri 15 Mayıs’ta iş bırakmıştı. Fotoğraflar: DHA
Türk Metal ile otomotiv sektöründe işvereni temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2014-2017 dönemine ait toplu sözleşme sekiz ay önce kabul edilmişti; ancak Renault işçileri yine Türk Metal’in örgütlü olduğu Bosch Fren Sistemleri işçileri için aralık sonunda yapılan sözleşmenin koşullarının daha iyi olduğu gerekçesiyle kendi sözleşmelerinde iyileştirme yapılması talebiyle eyleme başlamıştı.
Direnişe kısa süre sonra Tofaş ve yan sanayi firmaları Coşkunöz ve Mako’nun işçileri de katılmış, benzer bir eyleme beklenen başlanması beklenen Ford Otosan’da ise üretime yönetim tarafından ara verilmişti.
MESS’ten aba altından sopa
Otomotiv sektöründe işvereni temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) eylemlerin ‘yasadışı’ olduğunu vurgulayıp katlanılamaz boyuta geldiğini belirterek aba altından sopa gösterdi: “Bu durumun devamı halinde karşılaşılacak sipariş iptalleri ve pazar kaybı işletmelere olduğu kadar istihdama da zarar verecektir.”
MESS’ten bu sabah yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “İşyerini terk etmeme ve topluca iş bırakma şeklindeki yasadışı eylemler maalesef katlanılamaz boyutlara ulaşmıştır. Üye işletmelerimizi kapsayan 2014-2017 dönemi MESS Grup Toplu İş Sözleşmeleri, birkaç ay gibi kısa bir süre önce üç yıl için imza altına alınmıştır. Bu tür eylemler yoluyla üç yıllık süre için bağlayıcılığı olan Grup Toplu İş Sözleşmesi şartlarına yönelik haksız taleplerde bulunulmaması gerekir.”
Açıklamada, eylemin Türk otomotiv endüstrisinin uluslararası piyasalardaki itibar ve rekabet gücüne zarar verdiği ve nihayet istihdama da zarar vereceği savunuldu: “Ülke ihracatı ve ekonomisi olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu durumun devamı halinde karşılaşılacak sipariş iptalleri ve pazar kaybı işletmelere olduğu kadar istihdama da zarar verecektir. Ayrıca bu süreçte yaşananların işletmelerde derin yaralar açmasından endişe etmekteyiz.”
OSD’den de benzer uyarı
Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) de sanayiye zarar verdiğine savunduğu eylemlerin durması çağrısında bulundu.
OSD açıklamasından şöyle denildi: “Halen devam eden eylemler sebebiyle, ülkemizin ihracat ve Ar-Ge lideri otomotiv sanayimiz üretimi durdurmak zorunda kalmış, taahhüt ettiği siparişleri karşılayamaz duruma gelmiş ve uluslararası pazarlarda zor durumda kalmıştır.”
Tıpkı MESS gibi OSS de ‘istihdam kaybı’ uyarısında bulundu: “Mevcut eylemlerin devam etmesi durumunda, sanayimiz çok zor bir durumda kalacak, pazar ve sipariş kayıpları sebebiyle faaliyetlerinde azalma, dolayısıyla istihdam kaybı kaçınılmaz olacaktır. Bu durum ayrıca ülkemizde yeni yatırım düşünen mevcut ve potansiyel uluslararası yatırımcıları bu kararlarını yeniden düşünmeye yöneltecektir.”
Babacan’a göre zamanlama manidar
İşçi eylemleri karşısında net bir tavır koymayan hükümetten de yaklaşan genel seçimlere gönderme yaparak zamanlamaya ilişkin ‘manidar’ bir çıkış geldi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan de BloombergHT’ye verdiği demeçte, sorunun şirketlerin ve sendikaların uzlaşmasıyla çözülmesi gerektiğini ancak eylemlerin zamanlamasının manidar olduğunu belirtti. Babacan, ilgili bakanların tüm taraflarla görüştüğünü söyledi.