İstanbul Tabip Odası (İTO), vakaların yüzde 40’ının bulunduğu İstanbul için hem uyarıda bulundu, hem de önerilerini sıraladı.

İTO, bugün ‘Korona Günlerinde İstanbul’da Sağlık Ekim Ayı Raporu’nu açıkladı.
Buna göre raporda 18 Ekim itibariyle Türkiye’deki tüm vakaların yüzde 38.8’inin İstanbul’da olduğu, rakamların sadece hastanede yatan vatandaşların sayısını içerdiği belirtildi.
Raporda, İstanbul’daki hızlı artışa karşı etkili ve yerinde önlemler alınmazsa bir ‘kaos tablosuyla’ karşı karşıya kalınacağı uyarısı yapıldı.
Ayrıca, pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının yaşadığı tükenmişliğe ve sorunlara da dikkat çekildi.
‘Pandemi hastanede değil toplumda karşılanmalı’
Kurumun ortak açıklamasında, şöyle dendi: “Pandemi tsunamisi hastanelerde değil, toplumda, toplumla birlikte karşılanmalıdır. Pandeminin hastanelerde değil birinci basamağın çalışma alanı olan toplum genelinde kazanılabileceği unutulmamalı, birinci basamak sağlık hizmetleri organizasyonu hızla bölge temelli yapılanmaya dönüştürülerek salgın ile mücadeleye uygun hale getirilmelidir. Toplumun tüm kesimlerinin salgın sürecine katkı ve katılımının etkili mekanizmaları kurulmalıdır. İllerin pandemi ve il hıfzıssıhha kurullarında ilgili yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının sendika ve odaların temsiliyeti sağlanmalı, illerin kendi kararlarını bağımsız şekilde alabilme hakkı tanımlanmalıdır.”
Raporda ayrıca alınması gereken önlemler şöyle sıralandi:
- Ev içinde bulaşmanın çok yaygın olduğu gerçeğini göz önüne alınarak; mevcut algoritmaya göre hastaneye yatışına gerek görülmeyen ancak, evde izolasyon önerilen asemptomatik veya hafif semptomlu hastalardan ev koşulları izolasyon için uygun olmayanlar, evde Covid-19 açısından yüksek riskli birey bulunanlar ücretsiz olarak yurt, misafirhane veya otellerde gözetim altında tutulmalıdır.
- İstanbul’da bu zamana kadar açılan sınıflara ek olarak kasım ayından itibaren 5’inci ve 9’uncu sınıflarda yüz yüze eğitime geçilmesi zaten artmış olan salgının boyutunu daha da artırabilir. Okullar; TTB, uzmanlık dernekleri ve eğitim sendikalarının önerileri ile sıkı önlemler alındıktan sonra açılmalıdır. Okullarda personel eksikliği giderilmeli, tuvalet vb. ortak kullanım alanlarında temizlik kurallarına uygun koşullar sağlanmalıdır.
- Şeffaf veri paylaşımı, yaygın test yapılması, Sağlık Bakanlığı’nın tedavi rehberlerinin bilimsel verilerle düzenlenmesi önemlidir. Bu amaçla Sağlık Bakanlığı; Bakanlık Bilim Kurulu’nun, konunun bizatihi içinde olan uzmanlık derneklerinin görüşlerine şeffaf ve açık biçimde başvurmalı, hatta bu görüş raporları kamunun erişimine açık olmalıdır.
- Özel hastanelerden ihtiyaç halinde yararlanılabilmesi için SGK Covid-19 paketi tekrar hayata geçirilmeli, tanı ve tedavi giderlerinin geri ödemesi sağlanmalıdır.
- Sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonunu artırmak için ek ödeme adaletsizliği giderilmeli, performansa bağlı ödeme şekillerinden vazgeçilerek maaşlar insanca yaşamı sağlayacak düzeye getirilmelidir.
- Sağlık çalışanları için güvenli çalışma koşulları sağlanmalı, düzenli test yapılmalı, grip aşısı yapılmalı ve Covid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
- İstanbul’da sosyal destek paketleri ile desteklenerek toplumsal hareketliliğin sınırlandırılması ihtiyacı vardır.
- İllerin pandemi ve il hıfzısıhha kurullarında ilgili yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının sendika ve odaların temsiliyeti sağlanmalı, illerin kendi kararlarını (bölgesel kapanma, toplumsal hareketliğin azlığı, toplu törenler vb.) alabilme hakkı tanımlanmalıdır.