30’uncu İstanbuLGBTİ+ Onur Haftası ve Yürüyüş Komitesi bütün yasak ve tehditlere rağmen Onur Yürüyüşü için sokaklarda olacaklarını söylüyor.

Her yıl tüm dünyada haziran, LGBTİ+ Onur Ayı olarak kutlanırken son haftada Onur Yürüyüşü düzenleniyor.
Türkiye’de ise birçok il ve ilçede Onur Yürüyüşleri hedef gösterilirken etkinlikler valiliklerce engelleniyor.
Bu sene 30’uncu kez gerçekleşecek olan İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın teması Gezi Parkı eylemlerine atıfla ‘Direniş.’ Fakat İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası etkinlikleri, Beyoğlu ve Kadıköy kaymakamlıkları tarafından yasaklandı.
‘Etkinliklerimizin devamını sağlayacağız‘
Euronews’ten Dilek Gül’e konuşan İstanbuLGBTİ+ Onur Haftası Komitesi’nden Es Yılmaz 2015 yılından bu yana her yıl getirilen yasakların kendilerini sokaklara çıkmaktan alıkoymadığını söyledi.
Bu hafta boyunca Türkiye’nin farklı noktalarından gerçekleşen katılımlarla paneller ve etkinlikler düzenlediklerini anlatan Es Yılmaz, bu yıl da pazar günü yasak kararına rağmen sokaklarda olacaklarını söyledi: “Beyoğlu Kaymakamlığı pazartesi günü yasağını tebliğ etti. İlk kez Taksim ve Kadıköy ilçelerinde bir Onur Haftası’na tüm hafta boyunca yasak getirildi. Başka etkinliklerin yasaklandığına dair de haberleri alıyoruz. Ama sinmiyoruz. Çağrılarımız açık, güvenli alanlarımızda etkinliklerimizin devamını sağlayacağız.
Devlet her sene bir kulp buluyor. Bir gün ramazan diyor, Çanakkale için şehitler şehri diyor. Bize hiç bir yerde izin çıkmıyor. Biz her haziranın son haftasında Taksim’deyiz. Biz devlete ‘Sokakları terk etmiyoruz’ diyoruz. İslamcı grupların çağrılarına ve yasaklara rağmen orada olacağız. Onur Haftası’ndaki ısrarımız varlığımızda ısrarımız.”
Yasak kararlarının varoluşlarına engel olamayacağını anlatan Yılmaz, “Bu kadar yasak getiriliyor da lubunyaların doğuşunu mu engelleyecekler? Doğmayacak mı bir lubunya? Doğacak” dedi.
‘Bu mücadelenin bizden alınabileceğini kimse aklının ucundan bile geçirmesin’
İstanbuLGBTİ+ Onur Haftası Komitesi’nden Ahmet ise bu yasaklarla kimsenin 30 yılı aşkın bir mücadeleden ve varoluşlarından vazgeçmeyeceğini söyledi.
LGBTİ+’ların ‘kriminalize edilmek ve ideolojileştirilmek istendiğini’ söyleyen Ahmet, esasında LGBTİ+’ların birer varoluş oldukları ve kendi varoluşlarını savunduklarının gözden kaçtığı görüşünde.
Radikal İslamcı grupların açıklamalarının her yıl kendilerini hedef aldığını dile getiren Ahmet, şöyle konuştu: “Her ne kadar bizi korkutmaya çalışsalar da kimsenin yasak kararı ile bu varoluşlar asla son bulmayacak. O nedenle bu seneki temamız da ‘Direniş’.
Bu tarihin ve bu mücadelenin bizden alınabileceğini kimse aklının ucundan bile geçirmesin. İşte bu yüzden kriminalize etmeye çalıştıkları varoluşlarımız hiç olmadığı kadar bu mücadeleyi sahiplenerek, bu mücadeleyi sürdürmeye devam edecek. Bu bir nefret politikası ve bunun üzerinden yakalamaya çalıştıkları bir kesim var. Bu yüzden Onur Yürüyüşleri hedef gösteriliyor. Bu yüzden İstanbul Üniversitesi’nin Onur Pikniği nefret saldırısına uğradı. Ayrımcılığa uğramadığımız ve hakkımız olan anayasal, toplumsal eşitlik sağlanana kadar bizler Onur Yürüyüşlerimize devam edeceğiz.”