Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı ‘İstanbul Eylem Planı’na göre dikey binaların yerine mahalle eksenli yapılaşma planları yapılacak. Şehir, ‘Eski İstanbul’ ve ‘Yeni İstanbul’ olarak ayrılacak, ‘İstanbul Koruma Kanunu’ olacak.

Fotoğraflar: Reuters
Hürriyet’te yer alan habere göre ‘İstanbul Eylem Planı’ doğrultusunda ‘eski İstanbul’ yeniden tanımlanarak sınırları belirlenecek. ‘Eski İstanbul’ bölgesi turizme açılacak.
Uluslararası alanda ekonominin, sanatın, sporun ve turizmin merkezi modern bölgeler ise ‘Yeni İstanbul’ adıyla anılacak.
İstanbul’un metropolitan planının hazırlanmasıyla yeni şehir planlamaları sosyal ve kültürel odaklı olarak ‘İstanbulluluk’ kimliği etrafındaki bütünleşmeyi özendirecek. Muhitinden tecrit edilmiş (kapalı/ güvenlikli) site ve dikey yapılaşmaya son verilerek, mahalle eksenli açık bir yapılaşmaya gidilecek.
Bu değişikliklerin hukuki ve idari alt yapısı en kısa sürede hayata geçirilecek. Bu doğrultuda ‘Eski İstanbul’un siluetini bozacak gökdelenlere, çok katlı yapılara geçit verilmeyecek.
İklim değişikliğine bağlı sel, toprak kayması, deprem gibi doğal afetler sırasında tarihî yapıların ne kadar risk altında olduğu belirlendikten sonra acilen gerekli önlemler alınacak.
İstanbul Koruma Kanunu
Ayrıca ‘İstanbul Koruma Kanunu’ çıkartılacak.
Kanun çerçevesinde özgün İstanbul politikası oluşturularak İstanbul’un tarihi mirasları, kültürel arşivi ve binlerce yıllık hafızası korunarak sonraki nesillere aktarılacak. İstanbul’un 39 ilçesindeki mobilite azaltılarak geleneksel yaşam biçimlerine bağlı ve kolay ulaşılır bir şehir haline getirilecek.
‘İstanbul’ dersi

Fotoğraf: Reuters
İstanbul’daki ilk ve orta öğretim müfredatında ‘İstanbul’ dersi yer alacak. İstanbul’a ait ‘bilgi, görgü, zevk ve adap eğitimi’nin öğretilmesi hedeflenecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘İstanbulluluk’ ruhunu konu alan kitaplar belirlenerek ‘İstanbul’ derslerinde okutulacak.
Kültür ve Sanat Konseyi
‘Kültür ve Sanat Konseyi’ de oluşturulacak. Resmi bir hüviyete sahip olacak bu konseyin kadroları İstanbul’a ilgi ve yakınlığı olan akademisyen ve sanatçılardan seçilecek. İstanbul’da Doğu Roma ve Osmanlı medeniyetlerini yansıtacak birer müze kurulacak.
‘İstanbul’a ihanet ettik, ediyoruz; ben de sorumluyum’

Fotoğraf: Reuters
Erdoğan, geçen yılın başında yaptığı konuşmada, Türkiye genelinde yapılaşmada yapılan hatalara değinerek dikey değil ‘yatay mimari’den yana olduğunu savunmuştu. Erdoğan, AKP iktidarı döneminde artan İstanbul Boğazı çevresindeki çarpık yapılaşmaya sitem edip bu bölgedeki yapılaşmayı düzenleyecek bir ‘Boğaz Yasası’ hazırlanması gerektiğini de söylemişti.
Erdoğan, bir dönem belediye başkanlığını da yaptığı İstanbul’a ‘ihanet ettiğini’ de geçen yılın sonlarında söylemişti: “Biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum.”