Kurum, iki buçuk saat süren bir sunum gerçekleştirdi.
Aslında, üzerinde çalışılmış ve hazırlanmış somut bir proje yoktu.
Sadece bir sinevizyon gösterisi vardı, o kadar!
AK Partili gençlerin sloganları olmasa konferanstan farksızdı.
Bir saatten sonra, genç bir mühendisin proje anlatımına ya da bir doktora adayının tez sunumuna döndü.
Heyecandan eser yoktu ve yer yer sıkıcıydı.
Kurum, kitleleri coşturamıyor.
Oldukça temkinli.
Bundan ötürüdür ki soru sorma imkanı bulamadık. Halbuki aklımda iki soru vardı:
Bir: İstanbul’da imar affından yararlanan 317 bin binadan kaçı, Kurum’un acil olarak yıkmayı düşündüğü 600 bin konut arasında yer alıyor? Bu binalar yıkılacaktıysa neden aftan yararlandırıldı?
İki: Kanal İstanbul hakkında ne düşünüyor?
Üç yıl önce olduğu gibi Kanal İstanbul’u “Boğazımızın özgürlük projesi” olarak mı görüyor? “Yüzde 52’si yeşil alanlardan oluşan Türkiye’nin en çevreci şehircilik projesi” diye mi bakıyor?
Yoksa düşüncesi mi değişti?
Çünkü Kurum’un projeleri arasında 0-6 yaşında çocuk sahibi babalara ücretsiz toplu taşıma hakkı bile vardı, bir tek Kanal İstanbul yoktu.