IŞİD’in Türkçe dahil yedi dilde hazırladığı yeni dergisi Rumiyah ‘yayın hayatına’ başladı. Dergiyle söyleşen, yeni kurulan Haksızlıkları Takip Etme Merkez Ofisi’nin ‘yetkilisi’, IŞİD topraklarındaki ‘hak ihlalleri’ni bağımsız olarak raporladıklarını anlattı.

Yeni derginin kapağı…
Propaganda çalışmaları ve medyaya verdiği önemle de bilinen IŞİD, halihazırdaki ‘Konstantiniyye’ adlı dergisinin yanı sıra ‘Rumiyah’ adını verdiği bir dergi daha yayınlamaya başladı.
IŞİD’in medya grubu El Hayat Medya tarafından Rusça, Arapça, Peştunca, Türkçe, Fransızca, Almanca ve Uygurca yayınlanan Rumiyah, Türkçede ‘Roma’ anlamına geliyor.
IŞİD’in ‘romantizmi’: Roma’nın zeytin ağaçlarının altına varana kadar…
Derginin kapağında geçen günlerde öldürülen IŞİD’in sözcüsü El Adnani’nin fotoğrafı yer alırken, Ebu Hamza El Muhacir’in “Ey muvahhidler! Vallahi biz bu cihadımızda Rumiye’nin (Roma) zeytin ağaçları altına varmayana kadar dinlenmeyeceğiz” sözüne yer verildi.
Derginin önsözünde, ‘Rumiyah’ isminin tercih edilmesi “Allah Resulü’nün kıyamete yakın fethiyle bizi müjdelediği yerin ismidir” diyerek açıklandı.
IŞİD propagandaya karşı!
Allah’tan istediklerinin ‘Roma ve ondan daha önce fethedilmesi gereken Konstantiniyye’nin (İsyanbul) fethi’ olduğu ifade edilen önsözde, “Kâfirlerin bizimle olan mücadelesinde, taktik ve teknik değişimlerle mücadelemizi sürdüreceğiz. Hakkı anlatmaya ve doğruları göstermeye devam edeceğiz. Medya alanında bizi olduğumuzun dışında göstermelerine ve karalamalarına müsaade etmeyeceğiz” dendi.
‘Aleviler gibi hiç İslam’a girmemiş kişiler…’
Dergide ‘mürted‘ler hakkındaki yazının ‘İslam Devleti’nin, kendisini İslam’a nispet eden Rafıziler, Demokratlar, Nusayriler, Aleviler gibi hakiki anlamda hiç İslam’a girmemiş kişiler hakkında kullandığı’ sözün açıklanması için yayımlandığı belirtildi. Önsözde, El-Adnani’nin öldürülmesinin IŞİD’e zarar veremeyeceği de belirtildi.
IŞİD, hak ihlallerini araştırıyor
Dergide, IŞİD’in işgal ettiği topraklardaki ‘hak ihlalleri’ni araştırmak için kurduğu ‘Haksızlıkları Takip Etme Merkez Ofisi’nin ismi açıklanmayan ’emir’iyle de bir söyleşi yer alıyor.
Ofisin, Yunus suresinin 44. ayetinde geçen “Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler” sözüne dayanarak kurulduğunu ifade eden emir, üç türlü ‘zulüm’ olduğunu söyledi: “Allah’a şirk koşmak, Allah’ın yasaklarına uymayıp nefse zulmetmek, diğeri de insanın insana zulmü.”
‘Bağımsız’ insan hakları örgütü
IŞİD’in mevcut halde zaten valilere bağlı şikayet merkezleri olduğunu anlatan emir, yeni kurulan ofisin ‘tamamen bağımsız’ olduğunu savundu.
Emir, Haksızlıkları Takip Etme Merkez Ofisi’nin çalışma sistemini şöyle anlattı: “Eğer dava sahibinin iddia ettiği gibi davada bir zulüm iddiası varsa davaya bakılır. Şayet dava, emir sahipleri olanlarla veya dairelerin emirleri ile ilişkili ise bunların soruşturulması için dava kendilerine iletilir ve ifadeleri alınır. Daha sonra davaya bakılması için soruşturmanın sonucu ve davalının ifadesi ofise gönderilir. Eğer soruşturma gereği gibi yapılmış ve tahkikat yeteri düzeyde yapılmışsa ve hakkında verilecek hüküm bu davaya münasip ise hakkında bu şekilde hüküm verilir. Şayet soruşturma veya tahkikatta eksiklik varsa veya bu dava için verilecek münasip bir hüküm yoksa davanın yeniden daha iyi tahkik edilmesi için ilgili kişilere gönderilir. Bu durumdaki rolümüz ise davanın çabucak çözülmesi ve dikkate alınmasını sağlamak için sürekli bir şekilde davayı takip etmektir.”
IŞİD, hapishaneleri dolaşıp hak ihlallerini raporluyormuş
Haksızlıkları Takip Etme Merkez Ofisi’ne bağlı heyetler bulunduğunu anlatan emir, “Bu heyetler mahkumlarla görüşmek için İslam Devleti’ndeki farklı hapishaneleri gezmektedirler. Bu heyetlerden biri mahkumların durumlarına bakmak ve varsa şikâyetlerini almak için mahkumları soruşturmaktadır” diye konuştu.