Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye’nin dış ve iç risklere duyarlılığının sürdüğünü, hükümetin daha fazla reform yapmaması durumunda güçlü ve sürdürülebilir büyümenin zor olacağını belirtti.

IMF heyetinin Türkiye temaslarındaki ‘dördüncü madde görüşmeleri’ kapsamında edindiği bilgilerden yola çıkarak hazırladığı rapor, IMF web sitesinde yayınlandı.
IMF raporunda “(Türkiye finansal piyasalarındaki) Mevcut sakin ortam kırılgan görünüyor. Rezervler düşük kalıyor ve özel sektörün döviz borçları ve dış finansman ihtiyacı yüksek” dendi.
IMF açıklamasına göre, Türkiye’nin ekonomik politikaları açısından ana sorunu, kısa vadeli bir büyüme odağından orta vadede daha güçlü ve daha esnek bir büyümeye geçişi sağlamak.
Türkiye son 15 yılda yüzde 5’in üzerinde büyüme performansı gösterdi ancak liranın geçen yıl yüzde 30’un üzerinde değer kaybetmesiyle enflasyon ve faizler yükselirken, ülkenin resesyona girmesiyle de iç talep sert bir şekilde gerilemişti.
Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 1.5 küçüldü. Buna göre ekonomi yıllık olarak son üç çeyrekte küçülme kaydetti. Ancak başlıca ekonomik göstergeler, lira oynaklığının azalması ve enflasyonun yavaşlamasıyla birlikte toparlanma işaretleri gösterdi.
Raporda, özetle şu görüşlere yer verildi:
- Türkiye ekonomisi yeniden büyüme trendine girdi
- Bu büyüme trendinde, özellikle 2018 sonunda liradaki büyük değer kaybı ve resesyondan sonra uygulanan politika uyaranları ve uygun pazar koşulları da etkili oldu.
- Türk lirası yeniden kendine geldi ve döviz kuru hesaplarında önemli gelişmeler görüldü.
- Ancak Türkiye, halen dış ve iç risklere karşı çok hassas durumda. Güçlü, sürdürülebilir, orta dönemli büyüme hedefindeki tehlikeler, reform yapılmadan bertaraf edilemez.
- Pazarın olumlu bakışı, bu tip reformların yapılması için iyi bir fırsat sunuyor.
- Yeni bir ekonomik programın ilan edilmesine ihtiyaç var.
IMF heyeti, Ankara’daki temasları sırasında CHP ve İYİ Parti temsilcileriyle de temas etmiş, AKP’den ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan tepki gelmişti.