İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyede ‘terör örgütleriyle bağlantılı 557 kişinin çalıştığını’ öne süren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için “Psikolojisi ciddi şekilde bozulmuş” dedi.
İmamoğlu’na göre Soylu’nun sağlıkçılar tarafından analiz edilmesi gerekiyor.

Soylu, TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında İBB’de yaklaşık 33 bin kişi alındığını belirterek, “Bu 33 bin kişiden 12 bin kişiye ancak bakıldı. 455 tanesinin PKK ve KCK kaydı var. 80’inin DHKPC, 20’sinin MLKP, ikisinin MKP kaydı var ve diğerlerinin kayıtlarını da gönderebilirim” demişti.
Gündeme dair gazetecilere açıklama yapan İmamoğlu, şöyle konuştu: “Bu sayın bakanın yaptığı ilk değil. İlk gün cevap vermeyi düşündüm, yok dedim bekleyim. Dünü de bekledim. Niye? Sokakta gezen, bir kurumda çalıştığını bildiğiniz 557 tane terör örgütü üyesi var diyeceksiniz, bekledim ki herhalde gelip onlara alacaklar İBB’den. Öyle ya, terör örgütü üyesiyse gelip tutuklayacak değil mi?”
Kimsenin gelmediğini anlatan İBB başkanı şöyle devam etti: “Yalanı konuş, iftirayı at, köşene çekil. Bu hem Meclis’teki tutumu, tavrı, davranışları, kavga etme biçimi, psikolojik ruh hali, yüz ifadeleri açısından ben buradan çağrı yapıyorum. Bu önerim ciddiye alınsın istiyorum. Bağımsız sağlık kuruluşları gelsinler ve bu psikolojisi ciddi şekilde bozulmuş sayın bakanla ilgili bir analiz yapsınlar. Çünkü Türkiye’nin bu kadar önemli bir kurumunun başındaki insanın psikolojisi bu haldeyse bizim İçişleri Bakanlığı’mız tehlike altındadır.”
İmamoğlu, Soylu’nun daha önce de kurban toplanmasına karşı çıkmak gibi İBB’ye yönelik ‘saçma sapan hamleleri’ olduğunu, ancak bu son söyleminin ‘normal olmadığını’ ifade ederek, “Ciddi bir muayeneye tabi tutulmalıdır” dedi.
İBB’nin borçlanmasıyla ilgili de konuşan İmamoğlu şunları kaydetti: “Evet, borçlanıyoruz. Çünkü İBB, 10 tane metro yapıyor. Borçlanıyoruz çünkü İBB yönetimi değişir değişmez, tek bir devlet bankasından, İller Bankası’ndan tek bir kuruş dahi kredi kullandırılmayan bir kurumuz. Tek bir lira, kuruş. Ne devlet bankaları ne kamu kurumları üzerinden, İller Bankası üzerinden bir borçlanma, bir kredi imkanı sağlanmamıştır.”
İBB başkanının açıklamalarının tamamı şöyle:
Yolsuzluk dosyaları
İmamoğlu’nun gazetecilerden gelen sorulara yanıtları ise şöyle:
- İçişleri bakanının yolsuzluk dosyalarıyla ilgili de bir açıklaması oldu. 21’i hakkında hukuka aykırılık olmadığı tespit edilmiş, altısıyla ilgili ön inceleme izni verilmiş. Bu 21 dosyanın akıbeti ne olacak?
“Az önce söylediğim analizleri yapan bir insanın, ’21 dosyada hiçbir şey yoktur’ demesine inanmanız mümkün mü? İnanmam mümkün mü? Ona bırakır mıyım ben onu? 33 tane dosyamız var soruşturmaya tabi tutulan. Bu dosyaları bakanlık, usulsüz bir biçimde elimizden almıştır. Böyle bir uygulama yapılmamıştır daha önce. Almıştır. Sindirmeye çalışmıştır. Bir yılı aşkın süredir ellerinde tutuyorlar. Şimdi, ‘Efendim yirmi birinde hiçbir şey bulunamadı.’ Hadi oradan. Hadi oradan. He birini analiz edeceğiz. Her biri takibimizdedir. Hiçbir şekilde, o 33 dosyanın hiçbir tanesinden bile gözümüzü ayırmıyoruz, takip ediyoruz. Görev yapmamız engelleniyor. Aynen az önce dediğim gibi, devlet bankalarının bize 1 lira vermemesi gibi, İller Bankası’nın bir lira vermemesi gibi… Bakın bütün kurumları zapt edilmiştir. Aynen bu biçimde şu anda da bizim soruşturma yapmamız, yolsuzluklarla ilgili derinlemesine araştırma yapmamız engellenmektedir. Ama her bir dosyayı, tek tek analiz etmeye devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanlığı adaylığı
- Her seferinde cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda geri durdunuz ve en son yaptığınız açıklamada ‘Gündemimde yok’ dediniz. Bu konuyu hiç CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüştünüz mü? Sizin gönlünüzde yatan bir aday var mı?
“Sayın genel başkanımızın, benimle konuşacak o kadar konuları var ki. 100 tane konusu var, biri bu değil. Biri bile bu değil. Dolayısıyla şu anda millet ittifakı, başta genel başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, bu konulara odaklı çalışmalar sürdürüyorlar. Beni ilgilendiren ve ülkemizi ilgilendiren, benim az önce anlattığım konular; dövizin artışı, milletin fakirleşmesi, yapılan yolsuzluklara müdahale edilmemesi, yalan ve iftirayla insanların bölünmesi meselesidir. Benim başka bir konum yok. İstanbul’la ilgileniyorum.”