Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
AÜTK’nin toplanmasına iki gün kala bugün gelinen yer, sermaye güçlerinin iktidarın OVP’de de ifadesini bulan enflasyona karşı mücadele programına “Ücret ve maaşların yüksekliği sebep enflasyon sonuç” iddiasını esas alan, bu nedenle de enflasyon ve maaşlara, dolayısıyla asgari ücrete “Beklenen enflasyona endeksli bir zam” konusunda tam birleşmiş bulunmaktadır.
Türk-İş başta olmak üzere sendikalar ve emek örgütleri başta olmak üzere emek güçleri ortak bir asgari ücret talebi oluşturamamıştır.
Eğer işçi-emekçi cephesinden yığınsal bir müdahale olmazsa AÜTK patronlar ve iktidarının gönlünden geçen bir rakam belirleyip Erdoğan’a gönderecek. O da muhtemelen belki birkaç puanlık “bahşiş” ekleyip asgari ücreti ilan edilecek!
Türk-İş belirlediği 5 üye patron ve iktidar temsilcilerinin belirlediği bu rakama itiraz edip muhalefet şerhi koyacaktır ama bunun bir kıymetiharbiyesinin olmayacağını da önceki yıllardan biliyoruz.
Önceki yıllarda asgari ücret tespitinin en büyük toplu sözleşme olduğu söylenirdi. Haklıydı da. Çünkü milyonlarca asgari ücretli doğrudan, birkaç on milyon emekli ve her kesimden emeği ile geçinen emekçi de dolaylı olarak asgari ücrete yapılan zamdan etkileniyordu. Bu yıl ise, asgari ücrete yapılacak zam sadece asgari ücretlilere yapılacak zammın miktarı tüm ücret ve maaşla çalışanları daha da doğrudan etkileyecektir.