Sözcüğün gerçek anlamıyla “Bir vurulduğunda bin ahın işitildiği” günlerden geçiyoruz. İşçisi, işsizi, kamu emekçisi, esnafı, küçük üreticisi, öğrencisiyle… toplumun çok büyük çoğunluğu için zamlar, hiç bu kadar acıtıcı olmamıştı.
İktidar olup bitenle ilgili, kuraklıktan, aracılara, tüketicilere… kadar kendisi dışında herkesi suçlasa da halkın zamlardan duyduğu büyük hoşnutsuzluğu hissetmeye başlamış olmalı ki, pembe “şahlanış tabloları” çizmenin yanına “Fahiş zamlara karşı önlem almak”tan da söz etme ihtiyacını duymuştur.
Ancak iktidar eski, vatandaşın önemli bir çoğunluğunun, “Ay’a 4 şeritli otoyol yaptıracağım dese inandığı” iktidar değildir. Tersine bugün iktidar, halkın çoğunluğu indinde inandırıcılığını yitirmiş ara sıra doğru söylediğinde bile “Yok canım siz bakmayın söylenene arkasında başka dolaplar çevriliyordur” denilen bir iktidardır. Bu yüzden de tek adam yönetimi cenahından gelen “Fahiş zamları önleyeceğiz”, “Hayat pahalılığının belini kıracağız” türünden vaatler “gök kubbede hoş bir seda” bile olmamaktadır!