Coğrafyanın tek siyasi otoritesini paramparça eden Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasından tam yüz yıl sonra, tam yüz yıllık korku ve sabırdan sonra, siyasi tarihin önümüze çıkardığı aralıktan sıyrılıp çıkmaya çalışan bir ülkeyiz biz. Şükür ki, bu tarih aralığında vesayetçi kadroların değil, bu siyasi hesaplaşmanın bilincinde olan bir anlayışa, liderliğe, kadroya, toplumsal desteğe sahibiz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra yakaladığımız tek mucizedir bu. İşte bu mucize, yeni bir Türkiye’nin inşa edilmesidir. Devletin yeniden formatlanması, sistemin yeni döneme hazır hale getirilmesi, toplumsal hafızanın yeniden canlandırılması, Türkiye’nin tarih yapıcı misyonuna yeniden döndürülmesidir. İşte bu yüzden tanık olduklarımız Yeni Türkiye’nin kurtuluş mücadelesidir.
…Erdoğan’ı düşmanlaştıranlar, Türkiye’yi düşmanlaştıranlar, Türkiye’nin huzursuz edici yapısından korkuyorlar. Yüz yıllık tarih, onlara öyle bir konfor yaşattı ki, milletlerin bir daha uyanamayacak şekilde uyutulabildiğine kanaat ettiler.