2008-09 Küresel krizin en fırtınalı olduğu günlerdi. Faizler yüzde 20’nin üzerine çıkmıştı. Türkiye krizden en çok etkilenen ülkelerden biriydi.
O günlerde Yeni Şafak Gazetesi’nde yazıyordum. Önerilerim TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun dikkatini çekti ki, görüşmek için davet etti. Her zamanki gibi sorunların projelendirilip çözüme hazır hale getirilme işi Güven Sak hocaya kaldı.
“Faiz yoksa-ortak alın”
“Faize ödeyeceğiniz paranın yarısını ortağınıza ödemeyi göze alın; faizle alacağınız paranın iki katını yeni ortaklarınız size verecektir”
Kısaca sermaye piyasaları çalışsın dedik.
Bu ana felsefe ile Güven Sak Bey “Halka Arz Seferberliği” projesini oluşturdu. SPK ve İMKB (Şimdi BİST) işin içine alınarak gonk töreni yapıldı.
SPK ve İMKB, projenin fikir sahibi olmama rağmen beni toplantıya bile davet etmediler. Allahtan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu vardı ve kontenjanından toplantıya davet etti. Hatta programın konuşmacıları arasında bile yoktum. Salonun taa arka tarafında fikir sahibi olarak öylece oturdum. Rıfat Bey “Bak Kahveci senin için buradayız” diyene kadar kimse orada olduğumu bile bilmiyordu.
SPK ve IMKB ile pek aram yoktu. Borsada küçük ortakların haklarının korunmadığı noktasında sert eleştirilerim oluyordu. “Yatırımcı borsadan kaçıyor, bunun uzun vadeli olumsuz etkileri çok ağır olacak” diyordum. O günlerde, “Gizli bir el ekonomiyi sadece faize bağlıyor, bu tuzağa düşmemeliyiz” diyordum.
Ve halka arz seferberliği başladı.
Satılan 52 şirketin 42’si ya battı ya da ana pazarlardan düştü. -Halka Arz Seferberliği- döndü mü size “Halkı Soyma Seferberliğine”.