Hepimiz biliyoruz ki, Türkiye’nin gerçek sorunu üretememektir. Bir şekilde bölgenin üretim merkezi olan Türkiye, bu gücünü kaybetmiştir. Evet, ihracatımız artıyor ama ithalat sayesinde…
Hatta ithalatımız o kadar artıyor ki, yurt içi tüketimi de o sayede karşılıyoruz. Üretim gücümüzü kaybettiğimizden dolayı da en küçük büyüme artışında motor su kaynatıyor. Ekonomimiz hemen ısınıyor.
Büyüme gücümüz yabancı sermayenin eline verilmiştir.
Büyüme gücümüz yeni ve bol kredi bağımlılığı haline dönüşmüştür.
Kendi kendimize büyüme gücümüzü kaybetmiş durumdayız.
Bakınız 2012 yılında ülkemize tam 72,7 milyar dolar yabancı sermaye geldi. Hatta 2013 yılında da 73,5 milyar dolar daha yabancı sermaye geldi. İki yılın toplamında 146 milyar dolar yabancı sermaye geldi. İşte o yıllarda da faizler yüzde 5,0’in bile altına düştü. Deli gibi yabancı sermayenin aktığı, faizlerin tarihte görülmedik şekilde düştüğü 2012-2013 yıllarında ülkemiz ekonomisi uçtu mu?
O zaman ki GSYH hesabına göre 2012 yılında sadece yüzde 2,1 ve 2013 yılında da sadece yüzde 4,2 büyüme yaşıyoruz.
Şimdi anladınız mı sorunun faiz olmadığını. Sorun para da değil.. Lütfen kendimizi kandırmayalım. Faiz düştükçe, yabancı sermaye geldikçe aklımıza betondan başka bir şey gelmiyor.