• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Her şeye rağmen ney üfledi

16/01/2022 11:45


H. Ayhan Tinin / Sanat da var / Edebiyat/Müzik               

[email protected]


Son zamanlarda hep güncel üzerine yazınca eş dost sordu, “Hocam, hani senin o küf kokar bazen dediğin yazılar vardı ya” diye. 

O halde anımsamanın tam zamanı! 

Mavi gümüş bir denizin çocuğu…

Bodrumludur.

Ney’i de, şiiri de, halk hikayelerini de Ege Denizi’nin kıyısında tanımıştır.

Çehov gibi, Bukowski gibi, Pavese gibi bu dünyanın değil başka bir evrenin insanıdır.

Bir “Hiç” ardında gezdiği hayatını, yok olduğu yerde var olarak tamamlamıştır.

Cenazesine siyasetçilerden, bürokratlardan, aydınlardan, zenginlerden sokak berduşlarına kadar nev-i şahsına münhasır büyük bir kalabalık katılmıştır.

Hocası Şair Eşref’ten öğrendiği yergi geleneğini zehir gibi diliyle ömrü boyunca yaşatmış, Türk Edebiyatı’na sayısız eser bırakmıştır. 

Hiç kimseden ve hiçbir şeyden yana olmadan, bütün hayatında hak, adalet ve özgürlükten yana olup, ney’ini üflemekten hiç vazgeçmemiştir.

En yakın dostlarından olan ve dünyaya tamamen farklı açılardan baktıkları Mehmet Akif Ersoy, aynı zamanda Fransızca ve Arapça hocası olmuştur.

Hakkında anlatılan sayısız hikâyenin kimi gerçek, kimi de üstüne yakıştırılıp kalmıştır.

Ancak bir gün ayı oynatıcının acemiliğini beğenmediği için, sokaklarda ayı oynatıp epey de bahşiş topladığı aynıyla vakidir.

Bu dünyadan bize hiç benzemeyen bir Neyzen Tevfik geçti.

Neyzen’i bilmemek ya da anlayamamak, bir denizin kıyısında gezer gibi hayatın kumsalla birleştiği noktadan, ayağını suya sokmadan ufku izlemeye benzer.

Neyzen Tevfik önemli bir kimlik sanat hayatımızda. Ancak aynı zamanda dünya sanatında da benzerlerini gördüğümüz, hiçbir şeyin peşinden gitmeyi, alabildiğine bağlantısız olmayı tercih eden ve insanoğlunun yaşadığı her acıyı içinde, en derin haliyle hisseden ve buna katlanamayan, kırgın bir güvercin yürek aynı zamanda…

Yüreğindeki derinliği, bizim görebilmek haddimizi aşan böylesi insanların, içindeki gizli dehlizleri anlayabilmek için neye ihtiyacımız var?

O insanlar ki hangi uçuruma açıldığı belli olmayan mağaraların ağzına kadar yürümüş, orada gitmekle kalmak arasında bir mevziin içinde, sisle bulut arasında bir yerde kaybolmuşlar.

Bizim türlü zorunlulukları ayaklarımıza pranga diye vurup, türlü şarlatanlıkları ‘hayat bu…‘ diye sineye çektiğimiz yerlerde, bu tekdüze ve kimi zaman da hayâsız hareketliliği içlerine sindiremeyip, yaşadıkları hayata sığamayan Neyzen gibileri bizden ayıran nedir dersiniz?

Onlar kadar cesur ve acılarından başka hiçbir şeyin gölgesine sığınmadan yaşayabilmek ne kadar da saygıya değer… 

Hayatın içinde karşılaştığı soysuzları ney ile seyrelten Tevfik Kolaylı; Sait Halim Paşa’nın yalısında sofranın baş konuklarından olup, ertesi gece Galata’da evsizlerle sabahı ederken, Pavese’nin günlüğüne yazdıklarını, notaların sesiyle geceye dağıtarak mı damıtıyordu yüreğini?

Sonra 21 no’lu koğuşuna gidip akıl hastanesinin “Bir süre bana dokunmayın” diyordu. Yakın dostu Mazhar Osman ona ayırmıştı. Canı istediğinde girer, istediğinde çıkardı.

Küçük yaşlarında yakalandığı sara hastalığı acıları çoğaldıkça krizler halinde geliyordu.

“Sevdiği şeyleri yapsın, kendi haline bırakın” demişti doktorlar…

Rüştiye öğretmeni babası Hasan Fehmi Kolaylı, işte bu nedenle o zaman adı İzmir İdadisi olan, şimdilerde İzmir Atatürk Lisesi’nden ayrılmasına karşı çıkamamıştı.

Kitaplar yazmış, plaklar doldurmuş fakat hiç ünlü olmaya çalışmamıştı. 

İki sinema filminde önemli roller oynamış, o şöhretin de peşinde olmamıştı.

Hicivlerinde derin bir akıl, ney üflemesinde derin bir aşk vardı.

Anton Pavloviç’in babasından kırbaçla yediği dayakların ruhunda yarattığı kırgınlığı ‘Vişne Bahçesi’nde yazması gibi, siz onu Çehov diye bilirsiniz…

Bukowski’nin ‘Yalnızlık ve yenilmişliğimdi hayat’ dediği ömrünü ‘Barfly’ filmiyle sinemaya taşıması gibi…

Kendini hayata taşıdı. Her şeye rağmen yaşamayı denedi Neyzen Tevfik, ihtimal ki yaptıklarına değil, yapmadıklarına pişman olarak 1953 yılının Ocak ayında vazgeçti bu dünyadan…

Filed Under: Sanat

SON HABERLER

Çevik kuvvet polisi Boğaziçi’ne girdi: Onlarca gözaltı var

Boğaziçi Üniversitesi'nde 9'uncu Onur Yürüyüşü'ne katılan öğrencilere çevik … Devamı...

Judoda Sümeyye Kaya Gymnasiade’de altın madalya kazandı

Uluslararası Okul Sporları Federasyonu (ISF) tarafından Fransa'da … Devamı...

Didim Vegan Festivali başladı

Aydın'ın Didim ilçesinde belediye tarafından bu yıl 4'üncüsü düzenlenen … Devamı...

Akşam Postası / 20 Mayıs 2022

Erdoğan övünmek için istatistik bulup çıkardı ama onu da … Devamı...

Rusya’daki McDonald’s şubelerine yeni isim arayışı başladı: RusDonald’s, MakRus…

ABD merkezli fast food zinciri McDonald's Ukrayna'nın işgal edilmesinden … Devamı...

İngiltere’de düşük fiyattan altın satan kurum Merkez Bankası mı?

Bloomberg ajansının haberine göre İngiltere Merkez Bankası (BoE) kasasında … Devamı...

Erdoğan övünmek için istatistik bulup çıkardı ama onu da çarpıttı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, sosyal yardımlar konusunda AKP iktidarını … Devamı...

Finlandiya’da NATO başvurusunun şerefine özel bira üretildi

Finlandiyalı küçük bir bira üreticisi, ülkenin NATO'ya katılma başvurusunun … Devamı...

Sporcusunu tokatlayan tekvando antrenörü disipline sevk edildi

Türkiye Tekvando Federasyonu, Diyarbakır'da sporcusunu tokatlayan antrenörü … Devamı...

Pi sayısının virgülden sonraki 3 bin 600 basamağını ‘noter huzurunda’ ezbere okudu

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde İsmet Anadolu Lisesi öğrencisi 16 yaşındaki … Devamı...

‘Biz de Varız’: İstanbul Modern Sinema’da geçen yılın öne çıkan dokuz filmi çevrimiçi ve ücretsiz
Hayat bir adım önde gider…

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1662 gündür hapiste

YAZARLAR

İsveç Köftesi, Kürt Böreği

Bahadır Kaynak

Yekta Kopan’ın özrü, Gezi’nin sızlayan kemikleri…

Dağhan Irak

Akrep’te Ay Tutulması

Neslihan Kazdal

Buluşalım artık!

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Tekrardan kaçın ama sakınma!

Mustafa Dağıstanlı

Onca insan ‘sivil ölüme’ mahkûmken toplumda huzur olacaktı, öyle mi!

Murat Sevinç

Zafer Partisi nedir, kimin işine yarar?

Dağhan Irak

GÜNÜN 11’İ

Esfender Korkmaz: Doların daha da artması kaçınılmaz

Nasuhi Güngör: Tehlikeli bulduğum bazı yaklaşımlara dikkat çekmek istiyorum

Barış Yarkadaş: Türkiye büyük bir kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya

Barış Pehlivan: AKP kulislerinde ‘tüzük yine esneyecek’ diye konuşuluyor

Kemal Öztürk: ‘Reis bir şey yapacak’

Yalçın Karatepe: Paranın değerini korumak için fazla bir alternatif kalmıyor

Burhanettin Duran: Mesele ‘fırsattan istifade pazarlık’ değil

Yücel Özdemir: NATO iş olsun diye üye sayısını artırmıyor

Figen Çalıkuşu: Terörist yetiştiren bir ticari şirket duydunuz mu?

Alaattin Aktaş: İkinci el konutları satanların amacı ne?

Necati Doğru: NATO-TOTO başladı

Dürüm dağılmasın diye: Yenilebilir bant

Rapor yazmak için incelediği dokuların mikroskobik görüntülerini ‘Pathart’la sanat eserine dönüştürüyor

Valilikten kampanya: Sigarayı bırakan dört kişiye çeyrek altın

‘Arılar insanların geleceği’ diyen veteriner uyardı: Türkiye’de kovan başına bal üretimi artmalı

Yürüyemeyen zürafayı özel alçı imal edip ayağa kaldırdılar

Çevre halkının çok sevdiği ayıyı öldüren polis açığa alındı

Mercedes dünyanın en pahalı arabasını sattı

Yer Kayseri: Mazgaldan çıkan hırsızın bekçilere yakalanması güvenlik kamerasına yansıdı

Rihanna doğurmuş

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi