İstanbul’da öldürülen 17 yaşındaki Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken, “Kadınları öldürüp çocukları istismar edenlere öyle bir ceza verilmeli ki bir daha yapmaya cesaret edemesinler” dedi.

Palandöken ve Yetgin.
Pendik’te 21 yaşındaki Mustafa Yetgin, 13 Ekim’de 17 yaşındaki Helin Palandöken, Cemil Yıldız ve Deniz Morsümbül’e pompalı tüfekle ateş etmişti.
Olayda Palandöken hayatını kaybederken, Yıldız ile Morsümbül yaralanmıştı. Yetgin’in saldırı anında Yıldız’a hitaben “Kız arkadaşımla nasıl çıkarsın!” diye bağırdığı belirtilmişti.
Yetgin, daha sonra öğrencilerin okuduğu Pendik İstanbul Ticaret Odası Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi’ne kaçmış, intihar etmek isterken yakalanmıştı. Saldırgan tutuklanmıştı.
‘Güçlü olmamızı isterdi’

Nihat Palandöken (solda) Fotoğraf: Cumhuriyet
Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’a konuşan baba Nihat Palandöken, 1987’de Bingöl’de Adana’ya, 2001’de de İstanbul’a geldiklerini söyledi.
“Memlekette bir tarlamız vardı. Hangi birimize yetecekti ki?” diyen baba, Helin’in annesi Saadet’in çalıştığı fabrikadan eve dönerken trafik kazası geçirerek hayatını kaybettiğini anlattı.
Palandöken, kızının kendisine şunları söylediğini kaydetti: “Helin’im anneleri yok diye insanların onlara acımalarını istemezdi. Sürekli bana, ‘Baba dik duracaksın’ derdi. ‘Annemiz yok ama babamız var’ derdi. Güçlüydü. Bizlerin de güçlü durmasını isterdi.”
Baba, eşinin ölümünün ardından hayatlarından bahsetti: “Ama ben Helin’ime kıyamıyordum. Okul varken dersleri aksasın istemiyordum. Yaz dönemlerinde yemek yapmasını daha uygun görüyordum. Beraber yemek yapıyor, ev işlerini hallediyorduk.”
‘Okumayı severdi’
Deri fabrikasında asgari ücretle çalıştığını aktaran, okumayı çok seven kızına kitaplar olduğunu belirten baba, Helin’in “İstanbul’da bir üniversite kazanacağım. Seni bırakıp gitmeyeceğim” dediğini dile getirdi.
Palandöken, sözlerini şöyle sürdürdü: “‘Kızım sen üniversiteyi kazanırsan kurban keseceğim’ diyordum. Tek hayalim kızımın üniversite diplomasını almasıydı. Ölüm raporu diploması oldu… Helin’im başarılı, akıllı, güler yüzlü biriydi. Onu herkes severdi. Bana çok düşkündü. Her şeyini benimle paylaşırdı. Bu olayı kızım benim başıma bir şey gelir diye söylemedi. Bana kıyamadı. Olayın olduğu gün sabah Helin’im beni öptü, sarıldı. O sabah Adana’ya annemin mezarına gittim. Bir gece kalıp dönecektim. Mezarlık ziyaretimi yaptıktan sonra gelen telefonla haberi aldım. Yıkıldım. ”
‘Yasa çıksın’
Baba Palandöken, Başbakan Binali Yıldırım’la görüşmesinden de bahsetti: “Kadınları öldürüp çocukları istismar edenlere öyle bir ceza verilmeli ki bir daha yapmaya cesaret edemesinler. Adalet yerini bulmazsa Münevver Karabulut’un ailesi gibi sokak sokak gezip adaleti arayacağım. Başbakana ‘Kadın cinayetleriyle ilgili yasalar’ çıkarın. ‘Bu sizin iki saatinizi alır. Her gün bir yasa çıkıyor kadınlarla ilgili yasa neden çıkmasın?’ dedim. Medya sadece başbakanın konuşmalarını verdi. Benim taleplerime yer vermedi.”