İstanbul’da 17 yaşındaki lise öğrencisi Helin Palandöken’i öldüren Mustafa Yetgin, silahın bir anda patladığını öne sürerek “Çok sevdiğimden vazgeçmek istemedim” dedi.

Palandöken ve Yetgin.
Pendik’te 21 yaşındaki Mustafa Yetgin, 13 Ekim 2017’de Palandöken ile kızın liseden arkadaşları Cemil Yıldız ve Deniz Morsümbül’e pompalı tüfekle ateş etmişti.
Palandöken hayatını kaybederken, Yıldız ve Morsümbül yaralanmıştı. Yetgin, daha sonra öğrencilerin okuduğu Pendik İstanbul Ticaret Odası Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi’ne kaçmış, intihar etmek isterken yakalanıp tutuklanmıştı.
Bu kez doğru sanık
Kartal’daki Anadolu Adliye Sarayı’nda bulunan Anadolu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında tutuklu sanık Yetkin, tutuksuz sanık Halis Can Dağıstan ve müştekiler hazır bulundu.
Katilin takım elbise giydiği, traş olduğu görüldü.
Hep aynı bahane…
Yetgin, savunmasına başlamadan kimlik tespitinde lise mezunu olduğunu, günlük işlerde çalıştığını söyledi.
Hürriyet’ten Aziz Özen’in haberine göre Yetgin, heyecanlı olduğunu belirterek savunmasını yazılı yaptı: “Onu her şeyden çok seviyorum. Helin kesin karar aldı ve benimle görüşmek istemediğini söyledi. Tekrar arkadaşlık yapmak istedim. Helin’i çok sevdiğim için ondan vazgeçmek istemedim. Ortak arkadaşlarımızı arayıp kendisi ile ilgili bilgi alıyor ve kendisini görmek için bahaneler arıyordum. O benim erişilmezim olmuştu. Onu görmek için fırsatlar kolluyordum. Olay günü arkadaşım Halis’i arayarak ona yalan beyanda bulunarak beni alması için onu ikna ettim. Araba ile beni aldı. Okulun oraya gidip Helin ile konuşmak istedim. Helin bir grup arkadaşı ile bana doğru geldi. Guruptaki arkadaşları beni dövmek gibi hareketler yaptı. Helin de değmez dedi. Hakaretvari el hareketleri yaptılar. Aşağılandığım için araba ile önlerine doğru gittim. Halis’e arabayı sürmesini ve onları görünce durmasını istedim. Silahı alıp onları korkutmak istedim. Helin’e silahı doğrulttuğumun farkına varmadan silah ateşlendi. Nereye ve kim doğrulttuğumun farkına varamadım. Okulun merdivenlerinde bana doğru ateş edilmesi ile kendime geldim. Silahla kafama dayadım ancak mermi bitmişti. Ona zarar verdiğim için kendimi kahrediyorum. Helin’e zarar verdiğim için çok pişmanım. Helin’e zarar verdiğim için ailesine başsağlığı diliyorum.”
Katil, Palandöken’in nişan almadığını öne sürdü ancak kızın vücuduna dört el ateş etmişti.
Yetgin, savunma yaparken bir ara gülümsedi. Baba Palandöken ve avukat tepki gösterdi.
Başkan Haluk Azkın da bu durumu şu cümlelerle tutanağa geçirdi: “Sanığın sorgusuna başlanırken sakin başlayıp kısa bir gülme moduna girdiği tekrar sakinleşerek normal konuşma moduna döndüğü görüldü.”
‘Tartışmadık’
Olayda yaralanan Cemil Yılmaz, şunları anlattı: “Okuldan çıktık. Ben, Helin ve Deniz. Üçümüz yürüyorduk sohbet ederek. Sonra önümüze bir araba kırdı. Aracın arka kapısından biri indi. Deniz ile arasında herhangi bir konuşma olmadan Deniz’i bacağından vurdu. Helin ile yan yanaydık. Bana döndü, ‘Helin yeni sevgilin bu mu’ dedi ve bana iki el ateş etti. Biri sol bacağıma, ikincisi de karın bölgeme geldi. Ben düştüm. Deniz bu arada kaçtı. Sonra Helin’in yanına geldi, Helin’e sıktı. Helin yere düştü. Helin yerde iken de ona sıktı. üç veya dört kez ateş etti Helin’e. Sonra da okula doğru gitti. Sanık Mustafa’nın savunmasında belirttiği şekilde olaydan önce benim veya Deniz’in kendisine hakaret etmemiz veya dövmek üzere üzerine yürümemiz veya Helin’in kendisine söylediği bir söz yoktu.”
Palandöken’in yanında bulunan Deniz Morsümbül de şunları söyledi: “Biz tren istasyonuna doğru yürürken araba üzerimize doğru geldi ve durdu. Kaçacak bir alanımız yoktu. Bana bir el, Cemil’e iki el ateş etti. Helin’e üç-dört el ateş ettiğini duydum. Sanık Mustafa Yetgin’in anlattığı gibi üzerine yürümedik, tartışmadık. Arabadan iner inmez ateş etmeye başladı.”
‘Bana öldüreceğini söylemedi’
Yetgin’in aracına bindiği tutuksuz sanık Halis Can Dağıstan, arkadaşının kendisini çağırdığını, Yetgin’in yanında sırt çantası ve koli olduğunu söyledi.
Dağıstan, savunmasına şöyle devam etti: “‘Kolide ne var’ dedim, cevap vermedi. Alper ve babasını okuldan alacağımızı söyledi. Tören çıkışıydı. Çok öğrenci vardı. Sonra koliden silahı çıkardı, ‘Kuru sıkı’ dedi. Mustafa Helin’i vuracağını bana söylememişti. Ama o okulda Helin’in okuduğunu ve Helin’le Mustafa’nın ayrıldığını biliyordum. Olaydan sonra eve gidip birkaç arkadaşımı aradım. Öğrencilerden birinin yaralandığını, birinin öldüğünü öğrendim. Teslim olmayı düşündüm. Bir arkadaşımla karakola gidip ifade verdim. Mustafa’nın Helin’e zarar vereceğini düşünmüyordum. Kutuda av tüfeği olduğunu da Mustafa kutudan çıkarınca öğrendim.”
Ağırlaştırılmış müebbet isteniyor
İddianamede, Yetgin hakkında, ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘kasten silahla yaralama’, ‘işyerinde silahla yağma’, ‘ölümle tehdit’ ve ‘genel güvenliği silahla kasten tehlikeye sokma’ suçlarından da 21 yıl altı aydan 39 yıl altı aya kadar hapis cezası isteniyor.
‘Ödül gibi cezalar veriliyor’
Duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yapıldı.
Palandöken’in babası Nihat Palandöken şunları söyledi: “Çocuklarımızın can güvenliği yok, barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Ama kadınları öldürenlere ödül gibi cezalar veriliyor. Çocuklarımız öldürülmesin, kadın cinayetleri son bulsun istiyorsak bunun için birlikte olmamız gerek.”
Kızını kaybeden baba, kadın cinayetlerinin ve kadınlara yönelik saldırıların her gün arttığına dikkat çekerek hükümet politikalarının ve yasaların da kadın cinayetlerinin artmasında etkili olduğunu ifade etti.