• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Helalleşme mi, 'yeniden kuruluş' mu?

21/11/2021 15:21

İHSAN DAĞI

@ihsandagi

Türkiye’de ‘devletin sopası’nı yemeyen kalmadı. Kürtler, Aleviler, başörtülüler, gayrimüslimler, liberaller, solcular, ülkücüler ve hatta Kemalistler. Saymakla bitmez. Herkesin herkese özür borcu var.

Ülkenin mağdurları demokrat olsa yeter ama olmadı şimdiye kadar. Herkes ‘ötekiler’e dayak atacağı sırayı bekledi durdu.


Devletin, ‘öteki taraf’ı cezalandıracak bir aygıta dönüşmesini engelleyecek bir hukuk ve demokrasi anlayışına, düzenine ve kurumlarına ihtiyacımız var. Sadece dayak yerken değil, başkasına dayak atılırken de itiraz edecek bir kolektif yürek gerek. Muhalefette demokrat, iktidarda otoriter ‘maskeli siyaset’ dönemi bitmeli.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çağrısı toplumsal kesimler arasında barış ve güven inşa ederek siyasetteki ‘rövanş döngüsü’nü de sonlandırabilir. Suçluların hesap verdiği, farklı kimlikler taşıyan toplumsal kesimlerin helalleştiği bir Türkiye mümkün.

Helalleşme toplumun acılı, yaralı kesimleriyle bir ‘duygudaşlık’ kurma çabası; politik olmaktan çok insani, stratejik olmaktan çok ahlaki. Toplumsal kutuplaşmayı çözecek, kimlik zindanlarını yıkacak bir barışmanın da başlangıcı olabilecek bir çağrı.

Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısına Selahattin Demirtaş’tan da destek geldi. Destekle beraber özeleştiri de: “Kimlik siyasetini aşarak toplumun tamamını kucaklamayı başarmalıydık. Şiddetin tümden devre dışı kalması için siyasetçiler olarak daha fazla inisiyatif almalı, öne çıkmalıydık.“

Kılıçdaroğlu ve Demirtaş’ın sergilediği, ‘dönüştürücü liderlik’; parti tabanlarını da ülkeyi de dönüştürebilecek bir inisiyatif. Bu çağrıları kısa vadede siyaseten ‘gereksiz’ bulanlar, hatta ‘entelektüel fantezi’ olarak görenler çıkabilir, ama uzun vadede demokrasi ve özgürlükler rejiminin ancak ‘barışık bir toplum’la kurulabileceğini unutmayalım. Dahası, kutuplaştırıcı, çatışmacı ve rövanşist siyaset anlayışını mahkum etmeden, AKP sonrası için bir demokrasi vaadi yapılabilir mi?

Helalleşme çağrıları toplumsal barış üzerine inşa edilecek bir demokrasinin olmazsa olmazları. Aksi halde, herkesin ‘muhalefette demokrat, iktidarda zorba’ olduğu iki yüzlü siyasete devam eder dururuz.

Üstelik, Kılıçdaroğlu’nun çağrısının siyaseten kısa dönemde bir karşılığının olmadığını söylemek pek doğru değil, kendisi çağrısının ‘stratejik’ olmadığını vurgulasa da.

Toplumsal barıştan yana tavır koyan Kılıçdaroğlu, iktidarın çatışmadan beslenen anlayışını da deşifre ediyor. Bölmek yerine birleştiren, kutuplaştırmak yerine yakınlaştıran bir parti kendini iktidarın nobranlığından ayrıştırıyor, farklılaştırıyor. Bu tutum CHP’ye hem ahlaki bir üstünlük sağlıyor hem de onun için ‘yeni’ sayılabilecek toplum kesimlerine ulaşmasını kolaylaştırıyor.

Öyle görülüyor ki Kılıçdaroğlu CHP’yi konforlu akvaryumundan çıkarıp okyanuslara açmak niyetinde. Yüzde 20’lerde demirleyen bir partiyi farklı toplumsal kesimlere, kimlik gruplarına, mağdurlara ulaştırmak ufukta seçim görülürken ‘rasyonel’ bir siyaset. Helalleşme çağrısıyla Kılıçdaroğlu, katı bir ideoloji ve dar bir kadro partisi olmak yerine farklı duyarlıkları bünyesinde barındıran, çeşitli toplum kesimlerine temsil alanı açan bir parti olmanın gereğini de yapıyor.

Aslında son zamanlarda CHP geleneksel tabanını aşan bir toplumsal destek görmeye başladı. AKP’den CHP’ye oy geçişleri artık var. Bir zamanlar ‘elim CHP’ye oy vermeye gitmez’ diyenler bugün kendilerini CHP’nin temsil edebileceğini konuşuyor. Kılıçdaroğlu’nun helalleşme söylemi, İYİ Parti’nin ‘Ömer’in yolu’ reklamlarından çok daha fazla ulaşabilir muhafazakar seçmene.

Ayrıca, Doğu Masası çalışmaları ve Kılıçdaroğlu’nun demokrasi, yoksulluk ve çözüm aktörlüğü konularında çıkışlarıyla CHP son yıllarda neredeyse tamamen uzak düştüğü Kürt seçmenle yeniden temas kuruyor. Kürtler arasında AKP’nin desteği azalırken, CHP’ye ilgi yükseliyor. Helalleşme söylemi, CHP’nin hem seküler hem de muhafazakar Kürt seçmene ulaşma kapasitesini daha da arttırabilir.

İster bir seçim stratejisi ister ahlaki bir duruş olsun CHP’nin helalleşme söylemi, partinin Türkiye siyasetindeki ‘geleneksel’ algısını değiştirecek gibi. Partiye yakın bazı kesimlerden gelen aykırı sesler de aslında bu değişime yönelen itirazlar.

Geçmişe değil geleceğe bakalım dese de Kılıçdaroğlu’nun CHP’si, 1970’lerin ‘bu düzen değişmeli’ diyen Ecevit’in CHP’sine, 1980’lerin ‘sosyal demokrat’ SHP’sine benziyor. Her durumda; Kürtlere, Alevilere, gayrimüslimlere, başörtülülere helalleşme çağrısı yapan bir CHP’ye ‘devletin ve statükonun partisi’ demek artık mümkün değil.

Dün ‘devleti kuran’ parti, bugün ‘değişimin taşıyıcı aktörü’ olma iddiasında. Helalleşme ve yüzleşme AKP sonrası ‘yeniden kuruluş’ günlerinde geçmişin başarılarından ilham alırken hatalarından da ders çıkarmaya olanak verecekse değerli.

Kategori:Agora

Tüm yazılar: İhsan Dağı

SON HABERLER

Dünyanın en büyük tavuk ihracatçısında kuş gribi salgını: Acil durum ilan edildi

Dünyanın en büyük tavuk ihracatçısı Brezilya’da ticari kümes hayvanları arasında ilk kez kuş gribi salgını yayıldı. Çin salgın nedeniyle Brezilya’dan ithalatı 60 günlüğüne durdurma kararı aldı.

Danıştay tescilledi: Yemek kartları SGK priminden muaf

Yemek Kartı Hizmetleri Derneği, Danıştay’ın nihai kararıyla yardımların SGK priminden muaf olduğunu tescillendiğini bildirdi.

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Senyör Amicis’in bana hediyesi. 1874’te geldiği İstanbul hakkındaki kitabını 1877’de yayınladı. Ben 2025’te okuyup peşine düştüm ve buradayım; Topkapı Restaurant.

Ruslar müzakerelerden memnun: Büyük esir takası yapılacak

İstanbul’da Ukrayna’yla müzakerelere katılan Rus heyeti, sonuçlardan genel olarak ‘memnun’ olduğunu duyurdu.

Yeni Akit 'ödül'ünün hakkını verdi: CHP'liler yine bir şey çeviriyor…

Yeni Akit gazetesinin internet sitesi yalanlanan ölüm haberini ‘CHP’liler yine bir şeyler çeviriyorlar…’ diye duyurdu. CHP İzmir Milletvekili Sevdan Erdan Kılıç, “Gazetecilik değil, nefret tacirliği yapıyorlar” dedi.

Yaşama ve ülkeye tutunma yolu olarak iyiyi çoğaltmak…
Boji'ye kumpası kim kurdu?

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 754 gündür hapiste

YAZARLAR

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Akif Beki: Özgür Özel'e saldırı ne oldu?

Nuray Sancar: Yerel yönetimlerde seçilmişler ile atanmışlar arasındaki yetki dağılımının atanmışlar lehine düzenlenmesi öngörülüyor

Sultan Uçar: Gençliği, ters kelepçelerle tutuklanırken hukuk fakültelerindeki hocaları neden derin bir sessizliğe gömüldü

Burcu Aydın: Faiz giderlerinde rekor artış

Hakan Okçal: Putin katılsaydı, Trump da İstanbul'a gelir, belki de hızla sonuç alınabilirdi

Esfender Korkmaz: İhtiyaç nedeniyle veya uzun dönemli elde tutmak amacıyla konut almak uygun

Nevşin Mengü: Bu ülkenin seküler demokratları Kürt düşmanı falan değil, manyak nekrofil de değiller

Cem Küçük: Türkiye'de aşırı göçmen var diyenler, gelip Frankfurt'u görsünler

Zülal Kalkandelen: AKP'nin 400'e ulaşana kadar her yolu deneyeceği kesin

Figen Çalıkuşu: Devletle millet de ancak hukuk zemininde barışır

Deniz Kilislioğlu: Rusya ve Ukrayna perşembe bir araya gelemedi ama İstanbul baş döndürücü bir muammaya şahit oldu

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×