MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Geçen yıl toplam 2 bin 685 hekim Türk Tabipleri Birliği’nden (TTB) gidecekleri ülkelere sunmak üzere iyi hal belgesi talep etti. 2022’nin son ayında, 268 hekim iyi hal belgesi aldı.
Yurt dışına giden hekim sayısı yıldan yıla artmaya devam ediyor. Son 10 yıldaki artış dramatik düzeye ulaştı.
2012’de sadece 59 hekim iyi hal belgesi için başvurdu. 2013’de 90, 2014’de 118, 2016’da 245 hekim iyi hal belgesi istemişti. 2017’den itibaren başvurularda ciddi bir ivme yaşandı. 2017’de 482, 2018’de 802, 2019’da 1057, 2020’de 931, 2021’deyse 1405 hekim söz konusu belgeyi talep etti. 2022’de iyi hal belgesi için başvuranların 1341’i pratisyen, 1344’ü uzman hekimdi. Avrupa ülkeleri, Kanada, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar’da gelecek görenler arasında sadece kamu ya da üniversitede çalışanlar değil, serbest çalışan hekimler de var.
‘Gidiyorlarsa gitsinler’
En fazla hekim İstanbul’dan gitti. İstanbul Tabip Odası’ndan aldığımız bilgiye göre İstanbul’dan 2021’de toplam 577 hekim iyi hal belgesi için başvurdu. 2022’de sayı 990 hekime çıktı. İyi hal belgesi almadan da yurtdışına giden ve kendine yeni hayat kuran hekimlerin sayısı da eklendiğinde rakamlar çok artıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 9 Mart’ta Beştepe’de yaptığı konuşmada, “Açık konuşuyorum, varsın gidiyorlarsa gitsinler. Bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz. Bunlarla yola devam ederiz. Daha da ileriye gidiyorum. Gerekirse yurt dışından ülkemize dönmek isteyenleri süratle buraya davet eder, istihdam ederiz. Buralar boş kalmaz merak etmeyin. Asistan doktorlarımızla yola devam ederiz” demesi hekimlerdeki kırılmayı artırmıştı.
Ocakta 197, şubatta 157 hekim iyi hal belgesi isterken Erdoğan’ın konuştuğu martta 213, nisanda 214 hekim aynı belge için başvurdu.
‘Beyaz Reform’u duyan belge istedi
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ‘Beyaz Reform’ dediği düzenlemeler hekimleri yurtta tutmaya yetmedi. ‘Beyaz Reform’un açıklandığı ağustos yılın en çok iyi hal belgesi talep edildiği ay olarak kayıtlara geçti. Ağustosta 281, eylülde 255, ekimde 215, kasımda 264, aralıkta da 268 hekim iyi hal belgesi için TTB’ye gitti.
Öte yandan Bakan Koca’nın paylaştığı bilgilere göre 1 Ocak 2020’den bu yana 13 bin 557 doktor kamudan istifa etti, Beyaz Reform’dan sonra 6 bine yakın hekim kamu sağlık kurumlarına atandı. 1 Ocak 2020’den bu yana kamudan istifa eden hekimlerin toplam sayısı 13 bin 557.
Koca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 27 bin sözleşmeli hekimin de en geç 15 Ocak’a kadar açıktan atanacaklarını duyurmuştu. Bakan şunları kaydetmişti: “Pandemi öncesi aylık ortalama 150 civarında uzman hekim kamu kurumlarından istifa ederken, 2022’de aylık ortalama 300’lere kadar çıktı ve Beyaz Reform ile ağustos sonrasında aylık istifa eden uzman hekim sayısı iki haneli rakamlara düştü. Eylülde ayrılan uzman hekim sayımız 204, ekimde 113, kasımda 70 kişi oldu.”
‘Çok acı verici’
Konuyla ilgili Diken’in sorularını yanıtlayan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan, “Çok üzülüyorum. Kumun avuçlarımızda süzüp gitmesi gibi hekimlerimiz de gidiyor. Çok acı verici” dedi.
Erdoğan, hekim göçünün uygulanan politikaların eseri olduğunu ve çok katmanlı olduğunu söyledi. Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla hayata geçirilen uygulamaların eseri. Sadece sosyo ekonomik koşullar değil, uzun yıllar süren performans baskısı, 5-6 dakikada hasta ‘görme’ zorunluluğu, sağlık hizmetlerinin basamaklandırılmaması, ikinci, üçüncü basamakta yığılmalar, üniversite hastanelerinin çökertilmeye çalışılması, sağlıkta şiddet, hekimlerin, bilginin, bilimin, bilenin itibarsızlaştırılmaya çalışılması, sağlık okuryazarlığının düşüklüğüne bağlı hasta ve yakınlarıyla yaşanan sorunlar ve tüm bunların yol açtığı ruhsal gerginlikler ilk akla gelen sonuçları. Erdoğan, “Örneğin beş dakikada bir hasta görmekten hekimler ne mutlu ne de mesleki doyum yaşayabiliyor. Hastalar da memnun değil” dedi.
Ailece gidenler var
Özel hastanelerde ya da kendi muayenehanesinde çalışan hekimler için de koşullar ‘gül bahçesi’ değil. Hastaneler kendilerinde çalışan hekimleri şirket kurmaya, sömürüye varan sözleşmeler yapmaya çalışıyor. Muayenehane hekimleri 6 Ekim’de çıkarılan yönetmelik değişikliğiyle sıkıştırılıyor.
Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm bunlar hekimleri bunaltıyor. Gidenler ağırlıklı gençler ama 50 yaşına yakın, çocuklarıyla giden hekimler var. 20 sene öncesinde bu koşullar olsaydı ben de gitmeyi düşünmez değildim. Buradan gidelim de ne olursa olsun diyorlar. Hepsinin çok mutlu olduğundan da emin değilim. Ama her halükarda buradan daha iyi görüyorlar. İnsanlar can havliyle kaçıyorlar.”
Erdoğan geldiğimiz noktada sorunların ancak iyi bir planlamayla, 15-20 yılda çözülebileceğine inanıyor: “Tıp fakülteleri düzene sokularak, iyi pratisyen hekim yetiştirmek önemli. Şu anda birinci sınıf çocuğu uzmanlık sınavına (TUS) hazırlanıyor. Tıp hizmetlerinin basamaklandırılması gerekiyor. Birinci basamakta sorunlar çözülürse, ikinci ve üçüncü basamak hastanelerine başvurular azalacaktır. Böylece üçüncü basamak hastanelerde daha iyi eğitim verilebilecek, rahatlayan hekimler araştırmalar yapabilecek.”